Google Plus +1

Debriyaj Nasıl Kullanılır

Araba Kullanabilmek için ilk önce Debriyajın Çalışma Mantığını Anlamak Lazım Bu Yazımda Debriyajın Nasıl Kullanılması gerektiğin Sizlere Anlatmaya Çalıştım

Araba Nasıl Kullanılır

Bu yazımda ise Siz Sürücü Adaylarına Araba Kullanımı Hakkında Yazılı Olarak Anlatmaya Çalıştım

Direksiyon Sınavından Nasıl Geçerim

Bu Makalemde ise Direksiyon Sınavına Girecek Adaylara Direksiyon Sınavında Yapması Gerekenler Hakkında Bazı İp Uçları Vermeye ÇAlıştım

Ehliyet Sınavına Hazırlık

Ehliyet Sınavına Nasıl Hazırlanacağınızı Bilmiyorsanız Bu Yazım Size Göre Mutlaka Okuyun ve Başarıyı Yakalyın.

Test Çözme Teknikleri

Ehliyet Yazılı Sınavı Test Usulu Yapılmaktadır Bu Yazımda İse Test Çözme Tekniklerini Sizlere Anlatmaya ÇAlıştım.

Bu Blog'da Ara

29 Haziran 2010 Salı

Ehliyet Sınavına Girecek Olanlar Mutlaka Okuyun




Evet arkadaşlar 3 Temmuz'da yapılacakehliyet sınavına çok az bir süre kaldı sınava girecek arkadaşlara şimdiden başarılardiliyorum daha önceki yazılarımda hem yazılı hemde direksiyon sınavı hakkında bazı tiyolar ip uçlarını kendi yorumumla dilim döndüğünce dile getirmeye çalıştım.Eski yazılarıma ulaşmak için aşğıda verdiğim linklere tıklayarak ulaşa bilirsiniz

Ehliyet snavına girenlerin dikkatine

Direksiyon sınav kuralları ve yapılması gerekenler

Debriyajın kullanılması

Direksiyon sınavına girecek adayların dikkatine

Direksiyon sınavını geçmek için ip uçları

sürücü adaylarının yaptığı hatalar


Araba nasıl sürülür



Yukarıdaki verdiğim konu başlıklarını mutlaka okuyun ve sınava girecek olan arkdaşlarınızlada paylaşın...

20 Haziran 2010 Pazar

Oto Lastik Bakımı


Hava Basıncı

Uygun olmayan hava basıncı ileride tamiri mümkün olmayacak hasarların yanı sıra, lastiğin düzensiz ve erken aşınmasına sebep olur. Hava basıncı lastik soğukken ölçülmeli ve mutlaka araç üreticilerinin belirlediği hava basıncı değerlerine uyulmalıdır

Rot Ayarı

Aracınızın mekanik ve süspansiyon sistemlerindeki aksaklıklar nedeni ile direksiyon ve araç yönü aynı olmayabilir. Ön düzen bozukluğu sadece lastiklerinizde ekonomik kayba neden olmakla kalmaz aynı zamanda aracınızın süspansiyon ve döner aksamına da zarar vererek zaman içerisinde yüksek mekanik tamir ve bakım masraflarına yol açar.

Balans Ayarı

Jant ve lastiğinizin uygun olarak eşlenmemesi hızlı sürüş esnasında zıplama, vuruntu, salgı, yalpa gibi konforsuzluklar hissetmenize neden olacaktır.

Rotasyon (Yer Değiştirme)

Lastiklerinizin, araçta takılı oldukları her değişik pozisyonda değişik aşınma hareketlerine maruz kaldıklarından, periyodik olarak yerlerinin değiştirilmesi ömürlerini artıracaktır.




Diş Derinliği



Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli olduğu gibi, bir çok ülkede kanunen de yasaktır.

Yük Miktarı ve Yükleme Biçimi

Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap hattı) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına ; yanak,omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine ve hızlı aşınmasına sebep olur.Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar.

Fren Ayarı

Fren sistemlerinizi araç üreticisinin tavsiye ettiği aralıklarla kontrol ettiriniz. Ayarsız frenler,lastiklerde düzensiz ve hızlı aşınmalarına neden olur. Ani ve sert frenlemelerde kuvvet dağılımı lastiğe göre farklı olacağından, blok tipi aşınma olması ihtimali artar.

Araç Kullanım Şartlarına Uygun Lastik Seçimi

Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır.



Araç Hızı



Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığını yükselmesi sebebiyle sırt kauçuğu normale göre daha çok aşınma gösterir.


Lastik Eşlemeleri



Aracın tüm lastiklerinin aynı ebat ve yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır.

Yol ve İklim Şartları

Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir.

Lastik Performansı ve Ömürleri

Bu faktörlere ilave olarak araç kullanıcısının sürüş ve fren kullanım alışkanlıkları ile aracın bakım seviyesi gibi diğer faktörlere de bağlı olarak değişiklikler gösterebilir.

TAVSİYELER

Bozuk satıhlarda yüksek hız yapmayın.
Uzun yola çıkarken ve araç yüklüyken hava basıncını 2 PSI artırın.
Stepne lastiğinizin basıncını da düzenli olarak kontrol edin.
Kışın diş derinliğinin 3 mm 'den az olması çekişi olumsuz etkiler.
Aracınızı uzun süre kullanmayacaksanız, aracınızı takoza alın.
Lastiğinizi parlatmak için petrol ürünleri içeren deterjan veya cilalar kullanmayın.
Lastiğinizi kaldırım kenarlarına ve sivri yüzeylere çarpmaktan kaçının.
Diş derinliği 1.6 mm ye düşen lastikleri mutlaka değiştirin.
Karlı ve buzlu yollarda lastiğinizin hava basıncını kesinlikle düşürmeyin.
Kullanmadığınız lastikleri şişirilmiş olarak depolamayın.
Supap kapaklarını kapalı tutun.
Su ve fırça kullanılarak yapılacak temizlik lastikteki kimyasalların koruyucu bir film tabakası oluşturmasına yardımcı olur.
Yurdun dört bir yanına dağılmış Lastik bayilerine lastiklerinizle ilgili tüm konularda danışabilirsiniz.
Aynı aks üzerindeki lastiklerdeki farklı hava basınçları, aracın düşük hava basınçlı lastik tarafına doğru çekmesine neden olur

GARANTİ KAPSAMI DIŞINDA KALAN HUSUSLAR

Taş, çivi, cam, metal ve benzeri cisimler nedeniyle hasarlanmış lastikler,

Hatalı ve kötü kullanım sonucu meydana gelen çarpma ve darbelerden kaynaklanan hasarlar,


Yoldaki kaldırım kasis, çukur, düşük banket ve benzeri dış etkenlerden dolayı meydana gelen hasarlar,

İç lastik(tube-type) takılması gereken lastiklerin, iç lastik takılmadan (tubeless) kullanılması nedeniyle meydana gelen hasarlar,

Dış lastik içerisine takılı iç lastik ve kolonun farklı marka olmasından kaynaklanan hasarlar,

Aracın istiap haddi üzerinde aşırı yükleme yapılması sonucu meydana gelen hasarlar,

Yanlış uygulamalardan ve araç mekaniğinden dolayı hasarlanmış lastikler,

Lastiklerin standardına uygun olmayan hava basıncı ile kullanılması sonucu meydana gelen hasarlar,

Yüksek hızlarda yapılan ani frenlemeler neticesinde meydana blok şeklindeki hasarlar,

Tamir edilmiş ve kaplama yapılmış lastikler,


Lastiğin janta takılması veya sökülmesi sırasında meydana gelen topuk kırılması ve benzeri hasarlar,

Lastiklerin, tüketiciler tarafından güneş altında uzun süre depolanması ve ozon üreten elektrik motoru ve benzeri cihazlara yakın olarak bulundurulması ile olabilecek yüzeysel ince çatlamalar.

Bakım yaptırmakla sağlanacak kazançlar


Bakım yaptırmakla sağlanacak kazançlar:
Az tamir masrafı. Tamir masrafları azalır. Hasarlı bir parçanın zamanında belirlenmesi ve daha büyük problemlere yol açmadan değiştirilmesi, önemli para tasarrufu sağlar.
Güvenlik. Bakımsız araç, ciddi kazalara sebep olabilir. Güvenli sürüş için frenlerinizi, direksiyon ve süspansiyon sisteminizi kusursuz durumda tutunuz.
Daha iyi performans. Bakımlı araç, daha iyi yakıt ekonomisi ve sürüş demektir.
Çevre koruma. Bakımsız araçlar önemli ölçüde hava kirliliğine neden olmaktadır.
İkinci el satış değeri. Bakımlı araçlar, bakımsızlara oranla iki üç katına kadar fazla değer etmektedir.
Kullanım kolaylığı. Bozuk tekerlek ayarları, aşınmış süspansiyon elemanları ve lastikler kötü sürüşe sebep olmaktadır.
Geleceği planlama yeteneği. Kontrol sonucunda, bir parçanın ileride değiştirilmesi gerekeceği anlaşılırsa, bütçenizi ona göre ayarlayabilirsiniz.
Vefakarlık. Bakımlı bir araç kolay çalışır, sizi yolda bırakmaz. Bakımsız araçla ise zor durumda kalabilirsiniz.
Sürüş zevki. Yola iyi oturan ve isteklerinizi yerine getiren bir aracı kullanmak zevktir.
Sahiplik gururu. Aracınız sizin kişiliğinizin bir devamıdır. Ona iyi bakmaya devam etmelisiniz.
Aşağıda (imalatçıların önerilerinin yokluğunda) kolayca uygulayabileceğiniz, size zaman, para ve güven kazandıracak bazı ipuçları açıklanmıştır.

Günlük Bakım
ü Fren, dönüş ve dörtlü acil sinyal lambalarınızın çalıştığından emin olunuz. Lambaları her zaman temiz tutunuz.

Aylık Bakım
ü Motor yağ seviyesini kontrol ediniz.

ü Soğutma sisteminden sızıntı olup olmadığını gözle muayene ediniz. Radyatör antifriz/soğutucu seviyesini kontrol ediniz. Yeni otomobillerde seviye işaretli şeffaf depolar bulunmaktadır. 50/50 kalıcı antifriz ve su karışımı ile doldurunuz. Dikkat: Motor sıcakken basınç kapağını açmayınız.

ü Cam silecek suyu deposunu dolu tutunuz. Doldurma işleminden sonra, silici lastiklerini, üzerine bir miktar çözücü döktüğünüz bir bezle siliniz.

ü Kayışları ayda bir kontrol ediniz. Aşınmış, yüzeyi camlaşmış veya kavrulmuş kayışları değiştiriniz veya iyi durumda iseler gerginliklerini kontrol ediniz. Kayış gerginliği, kasnaklar arasından baş parmağınızla bastırdığınızda 10-15 mm esneyecek düzeyde olmalıdır. Esnemiş, şişmiş veya çürümüş hortumları değiştiriniz. Kelepçeleri sıkınız.

ü Fren hidroliğini ve varsa kavrama hidroliğini kontrol ediniz. Kapağı açmadan önce fren merkez silindirini temizleyiniz. Hidrolik eklemeniz gerekiyorsa, onaylanmış tipte hidrolik ekleyiniz ve muhtemel sızıntı yerlerini kontrol ediniz.

ü Güç direksiyonu yağını ayda bir kez kontrol ediniz. Seviyesi düşük ise yağından ekleyiniz.

ü Motor çalışır ve sıcak durumda, park freni çekili iken transmisyon yağı seviyesini kontrol ediniz. Gerekli ise ekleyiniz. Gereğinden fazla yağ doldurmayınız.

ü Lastik basınçlarını kontrol ediniz ve önerilen basınçta tutunuz. Lastik yüzey ve dişlerindeki kesikleri, diğer hasarları ve düzenli düzensiz aşıntıları inceleyiniz. Düzensiz aşıntı, tekerlek açı ayarlarının veya balansının bozuk olduğunu gösterir.

ü Motor ve transmisyon yağlarını ve yağ sızıntları olup olmadığını kontrol ediniz. Yağ çubuğunu çıkarıp silerek tekrar yerine takınız ve tekrar çıkararak yağ seviyesini kontrol ediniz. Gerekli ise ekleyiniz. Gereğinden fazla yağ doldurmayınız.

ü Bir iki ayda bir hava filtresini kontrol ediniz. Kirili ise değiştiriniz.

ü Akünüzü soğuk havalarda ayda bir, sıcak havalarda haftada bir ve uzun yolculuklarda her gün kontrol ediniz. Kabloların sıkı ve oksitlenmemiş olduğundan emin olunuz. Eğer kapaklı tipte ise, sıvı seviyesini kontrol ediniz. Eksilmiş ise saf su ekleyiniz. Dikkat: akünün yakınında sigara içmeyiniz, kibrit veya çakmak yakmayınız.

6 Aylık veya 10 000 km’lik Bakım
ü Motor yağını ve uygulanabilirse yağ filtresini değiştiriniz.

ü Mekanik vites kutusu yağ seviyesini kontrol ediniz. Eksilmiş ise tamamlayınız.

ü Diferansiyel yağ seviyesini kontrol ediniz. Eksilmiş ise tamamlayınız.

ü Fren balatalarının aşıntı kontrolünü yapınız.

12 Aylık veya 20 000 km’lik Bakım
ü Motoru ayarlayınız, bujileri değiştiriniz (Platin bujiler imalatçının önerisi doğrultusunda değiştirilmelidir).

ü Kavrama pedalı boşluk ayarını yapınız (mekanik transmisyonlularda).

ü Tekerlek balansı yaptırınız.

ü Ön düzen ayarı yaptırınız.

ü Amortisörlerde yağ sızıntısı olup olmadığına bakınız. Amortisörün çalışıp çalışmadığını test etmek için, aracı yukarı aşağı sallayınız. Sallamayı bıraktığınızda araç hemen sallanmayı bırakmalıdır. Aşınmış veya sızdıran amortisörler daima çift olarak değiştirilmelidir.

24 Aylık veya 40 000 km’lik Bakım
ü Soğutma sisteminizi boşaltıp yıkadıktan sonra önerilen antifriz ve su karışımı ile doldurunuz.

ü Fren hidroliğini değiştiriniz

ü Hava filtresini değiştiriniz.

ü Cam sileceklerini değiştiriniz. Aşınmış veya sertleşmiş lastiklerde sıvama veya gevşeklik görülür.

ü Otomatik transmisyon sıvısını boşaltarak yenileyiniz, filtresini temizleyiniz veya değiştiriniz, bantları ayarlayınız (uygulanabiliyorsa).

ü Aracın altından, delik kırık veya gevşek egzoz borusu, susturucu ve bağlantıları olup olmadığını kontrol ediniz. Hasarlı parçaları değiştiriniz.

NOT: Modern taşıt motorlarının çoğunda lastik kam mili kayışı (trigger kayışı) kullanılmaktadır. Bu kayışın imalatçının önerileri doğrultusunda değiştirilmesi önemlidir. Aksi halde kayış kopabilir ve motor hasarına yol açabilir. Önerilen değiştirme periyodları 40 000 km...100 000 km veya 4...5 yıl arasındadır.

Yaz Tatiline Hazırlık

Yazın sıcağı, tozu, duruş-kalkışlı trafiği arabanızı belirli ölçülerde mutlaka etkileyecek, güzelliklerinin bedelini bir şekilde ondan alacaktır. Geçen kışın etkilerini de buna ekleyebilirsiniz. Periyodik bakım, sizi sıkıntılardan kurtulabilirse de, huzurlu bir tatil için, yola çıkmadan önce almanız gereken bazı önemli önlemleri burada vurgulamayı yararlı buluyoruz. Bu önerilerden bazıları sizin yapabileceğiniz, diğerleri ise oto teknisyenini gerektiren uyarılardır.

En iyi planlama kılavuzu, aracınızın kataloğudur. Kataloğu okuyarak, imalatçının önerilerine ve servis takvimine uyunuz.

Klima (Air Conditioning) – Normal koşullarda sorun çıkarmayan bir sistem sıcak havada çalışmayabilir. Sistemi kalifiye bir teknisyene kontrol ettiriniz.
Soğutma Sistemi –Yaz seyahatlerinin başta gelen sorunu motorun hararet yapmasıdır. Soğutma sistemi iki yılda bir tamamen boşaltılıp yıkanarak tekrar doldurulmalıdır. Soğutma sıvısının seviyesi, durumu ve konsantrasyonunu kontrol ediniz ve eksilmişse ilave ediniz. (Genellikle 50/50 antifriz/su karışımı önerilmektedir.) Motor tamamen soğumadan radyatör kapağını açmayınız! Kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarını kontrol ediniz veya ettiriniz.
Yağ – Motorun yağını ve yağ filtresini katalogda belirtilen sürelerde (10 000...15 000 km de bir) değiştiriniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Aracınız treyler çekiyor, bagaj yükünüz biraz abartılı veya seyahatiniz uzunca ise, yağ değişim süresini kısaltabilirsiniz. Bagajınızda, motorunuzun yağ eksiltmesine karşı mutlaka bir miktar yağ bulundurunuz.
Motor Performansı> – Diğer filtreleri de (hava, yakıt, PCV, vb.) katalogda belirtilen sürelerde (tozlu koşullarda daha da kısa sürelerde) değiştiriniz. Motorun zor ilk hareket, bozuk rölanti ve avans ayarı, düşük güç gibi sürüş problemleri varsa iyi bir serviste ayarlattırınız.
Cam Silecekleri> – Yaz tatili hava koşulları bakımından da sürprizlerle doludur. Yağmurlu, çamurlu yollarda araç kullanmanız da gerekebilir. İyi silmeyen silecekler görüşünüzü bozarak gözünüzün yorulmasına ve güvenli sürüşünüzün de tehlikeye girmesine sebep olurlar. Aşınmış, sertleşmiş sileceklerinizi değiştirerek, yanınıza yeterli miktarda cam silecek suyu almayı da ihmal etmeyiniz.
Tekerlek ve Lastikler> – Eski lastiklerle yola çıkmayınız. Yedek lastiğinizi de kontrol ederek iyi ve hazır durumda olmasını sağlayınız. Lastik basınçlarınızı ayda bir kontrol ediniz. 8 000...10 000 km’ de bir öndekiler arkaya, arkadakiler öne olmak üzere lastiklerinizin yerlerini mutlaka değiştirmelisiniz. Değişim tarihi yakınsa, değişimi seyahat öncesinde yapınız. Rahat bir yolculuk için tekerlek balansı yaptırmayı da unutmayınız.
Kriko – Krikonuzun iyi durumda olduğundan emin olunuz.
Frenler> - Frenleri katalogda belirtilen sürelerde veya sarsıntılı, gürültülü ve uzun mesafede durma durumlarında daha önce kontrol ettiriniz.
Akü – Aküler yılın herhangi bir döneminde arızalanabilir. Yola çıkmadan önce akünüzü kontrol ettiriniz. Sizin yapabilecekleriniz, kutupları ve kablo başlarını tel fırça ile fırçalamak, tüm yüzeyleri temizlemek, bağlantıları sıkmak olabilir. Eğer kapakları açılıyorsa akünün içerisindeki sıvı seviyesini kontrol edebilir, eksikse saf su ekleyebilirsiniz. (Akü sıvısı asitlidir cildinize ve üzerinize sıçramamasına özen gösterin sıçraması halinde derhal bol su ile yıkayın. Akü yüzeyindeki artıklara dokunmayın, akü ile çalışırken gözlük ve lastik eldiven giyin.)
Lambalar >– Tüm lambaları kontrol ediniz. Kir ve böcek artıklarını ıslak bir bezle temizleyiniz. Farlarınızı ayarlattırınız.
Acil Durum – Aracınızda küçük bir tamir çantası, ilk yardım çantası, seyyar lamba, yedek ampul ve fener ile mümkünse bir cep telefonu ve pilli radyo bulundurunuz.
ABS NEDİR?


ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya'da geliştirilen ve patenti alınan ABS, Almanca "antiblockiersystem." teriminden kısaltılmıştır ve İngilizcesi de benzer anlamdaki Anti-lock Brake System dir. ABS, her tekerleğin yakınında dönme hızını algılayarak tekerleklerin çekiş kaybettiği ve kilitlenmek üzere olduğunu algılayan sensörlere sahiptir. Elektronik kontrol ünitesi (ECU- Electronic Kontrol Unit) bu sinyalleri değerlendirerek, fren basıncını değiştirmek yoluyla tekerlek kilitlenmesini önleyen hidrolik kontrol ünitesine (HCU- Hydraulic Kontrol Unit) komutlar gönderir.
ABS nasıl çalışır?
Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 defa kadar pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.


Dört tekerlek ve iki arka tekerlek ABS'lerin farkı
Dört-tekerlek ABS, acil durma koşullarında taşıt kararlılık ve geliştirilmiş manevra yeteneğini sürdürmek için tasarlanmıştır. Dört-tekerlek ABS donatılmış bir taşıtta frenleme sistemi, dört tekerleğin her birinde tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücüye geliştirilmiş yönlendirme kontrolü sağlamak için frenleme basıncını düzenler.
Arka-tekerlek ABS ise, daha çok kamyonet, minibüs ve spor taşıtlarda görülmekte ve sadece arka tekerleklerin tekerlek kilitlenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu sistem sürücüye doğrultu kararlılığını sürdürmek ve taşıtın arkasının yanlara kaymasını önlemekte yardımcı olmaktadır. Arka-tekerlek ABS sistemlerinde ön tekerleklerin hâlâ tıpkı geleneksel frenlerdeki gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Böylece sürücü taşıtı yönlendirebilir.

ABS'nin çalıştığı nasıl anlaşılır?
ABS'lerin çoğunda sistemin etkin hale gelmesi sürücü tarafından anlaşılabilmektedir. Sürücü mekanik bir ses duyar ve bazı basınç dalgalanmalarını veya fren pedalının sertliğinin daha da arttığını hisseder. Gürültü işitildiğinde veya basınç dalgalanmaları hissedildiğinde, ayağın fren pedalında tutulması önemlidir. Sert basınç uygulamasına devam edilmelidir.

ABS ile yapılması ve yapılmaması gerekenler
Uygun kullanılması halinde dört-tekerlek ABS güvenli ve etkin bir frenleme sistemidir. Maksimum güvenlik ve sistemin tüm avantajlarından yararlanmaları için, sürücülerin ABS sistemlerinin nasıl çalıştığını doğru olarak bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Bu kurallar aşağıda sıralanmıştır:

Ayağınızı frenin üzerinde tutun
Yönlendirme yaparken dört-tekerlek ABS'nin uygun çalışmasını sürdürmek için fren üzerinde sert ve sürekli basıncı koruyun. Fren pedalı salınımlar yaparken bile freni pompalamaktan kaçının. Ancak, arka-tekerlek ABS ile donatılmış taşıtlarda, ön tekerleklerin geleneksel frenler gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü taşıtı yönlendirebilmek için, fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır.


Durmak için yeterli mesafe bırakın
İyi koşullarda öndeki taşıtlar üç saniye, kötü koşullarda daha fazla süre geriden takip edilmelidir.

ABS ile sürüş pratiği yapın
ABS çalışırken meydana gelen basınç dalgalanmalarının nasıl hissedildiğini öğrenin. Acil frenleme yapmak için boş alanlar ve park yerleri uygun olabilir.

Aracın kullanım kataloğuna bakın
ABS ile ilgili ilave sürüş bilgileri için aracın kataloğuna bakmayı ihmal etmeyin.

ABS'li taşıtı çılgınca kullanmayın
ABS'li taşıt size virajları hızlı dönme, şeritleri ani değiştirme veya ani manevralar yapma hakkı vermez. Bu tür davranışlar ne uygun ne de güvenlidir.

Frenleri pompalamayın
Dört tekerlek ABS'li taşıtlarda freni pompalamak, sistemi açıp kapatmaktadır. ABS frenleri sizin yerinize otomatik ve çok daha hızlı oranda pompalamakta ve iyi yön kontrolü sağlamaktadır.

Direksiyonu unutmayın
Dört tekerlek ABS, acil frenleme durumunda sürücünün yön kontrolü yapmasını sağlar. Yönlendirme sırasında taşıt tam olarak duruncaya kadar, ayağınızı fren pedalına sertçe basılı olarak tutun. Ayağınızı fren pedalından ayırmayın zira bu ABS'yi ayırır. ABS ile frenleme sırasında yönlendirme yeteneğiniz olsa bile, taşıtınız kaygan yolda kuru yoldaki kadar keskin dönemeyebilir. Arka-tekerlek ABS'li taşıt kullanan sürücüler dikkatli ve sertçe fren yapmalı ve tekerleklerin kilitlenmeye başladığını hissettiklerinde, basıncı bir miktar azaltmalıdırlar.

Mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin
ABS-donatılmış taşıtla fren yaparken meydana gelen mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin. Bu koşullar normaldir ve sürücünün ABS'nin çalıştığını anlamasını sağlar.

ABS genellikle geleneksel frenlerden daha çabuk durdurur ancak, fizik kanunlarını değiştiremez
ABS genellikle ıslak yüzeylerde ve buzlu veya sertleşmiş kar kaplı yollarda iyi frenleme sağlayabilmektedir. Her ne kadar genellikle geleneksel sistemlerdeki sert frenlemede karşılaşılan tehlikeli tekerlek kilitlenmesi kadar olmasa da, kumlu çakıllı yollarda veya yeni yağmış kardaki frenlemede durma süreleri daha uzun olabilir.



Uzun Sürüşler
Tatil aylarında olduğumuz şu dönemde, uzun yolculukların tatil keyfinizi bozmaması, neş’enizi kaçırmaması için işte size bazı öneriler...

Yavaş sürün ve uzun süre araç kullanmayın
Hızlı araç kullanmayın. Panik anlarındaki sürüş kontrolü açısından, hızlı araç kullanırken, yavaş kullanıma oranla çok daha zor durumlarda kalabilirsiniz. Örneğin 108 km/h hızda aracınız her saniyede 30 m gitmektedir. Hızın frenlemedeki etkisi de çok önemlidir. 90 km/h hızda giderken yaklaşık 100 m’ de durabilien bir taşıt, 120 km/h hızda 150 m’de durabilmektedir.

Mümkünse, bir defada 250 km ‘den fazla sürmeyin. Gideceğiniz yol daha uzunsa, araya mutlaka yeterli dinlenme süreleri ekleyin.

Aracınızın ses yalıtımına önem verin
Her insanın tahammül düzeyi farklı olmakla beraber, 70 db’ nin üzerindeki ortam gürültüsü genellikle insanları yormakta ve dikkatlerini dağıtmaktadır. Bunun altındaki gürültüler ise sadece yorucu olmaktadır. 100 km/h hızla giden bir otomobil, yaklaşık 70 db düzeyinde gürültü üretmektedir. Aracınızın ses yalıtımına önem verin. Örneğin kapı lastikleri yıpranmışsa değiştirin. Aracınızın bakım ve ayarlarının yapılmış olması da taşıt titreşim ve gürültülerinin azalmasına katkıda bulunmaktadır. Gürültü skalasının logaritmik olması nedeniyle, gürültü değerindeki her azalma çok önemlidir ve örneğin 5 db daha az gürültü, çok daha fazla sessizlik demektir.

Harita ve diğer dokümanlarınızı el altında düzenli tutun
Harita ve diğer dokümanlarınızı (örneğin trafik kontrolleri ile ilgili belgelerinizi) yakınınızda ve gerektiğinde hemen ulaşabileceğiniz biçimde düzenli tutun. Bunun için, içerisinde düzenli bölümleri olan bir dosya da kullanabilir, dosyayı da kapı ceplerinde veya koltukların arasındaki boşlukta bulundurabilirsiniz.

Sakız çiğneyin
Seviyorsanız, sakız çiğneyin. Sakız çiğnemek sizi uyanık tutacaktır.

Sıkıcılıklardan kaçının
Sevdiğiniz hareketli bir şarkıyı defalarca dinlemek ruhunuzun gıdası olamaz. Hafif bir müzik ise yol gürültüsünde kaybolup gidecektir. Seyahatinizin sıkıcı ve zaman öldürücü olmaması için, banda kaydedilmiş bir kitabı veya yabancı dil kasetlerini dinleyebilirsiniz.

Market zincirlerinden alışveriş yapın
Market zincirlerinden alışveriş yaptığınızda aldatılmazsınız. Ayrıca, aldığınız malların problem çıkarması durumunda garanti kapsamında değiştirilmesi de daha kolay olacaktır

Araba Alırken Nelere Dikkat Edilmeli


Otomobil Alırken Nelere Dikkat Etmeli?

Almak istediğimiz otomobilde gerçekten hangi özellikleri arıyoruz? En çok neye önem verelim? Çoğunlukla aynı soruları tekrar tekrar sormaktayız. Her şeyden önce, alacağımız otomobilin bizi mutlu edecek otomobil olacağından emin olmalıyız.
Otomobil alırken en çok hangi özellikleri ile ilgileneceksiniz? Akla gelen ilk şey, kendinizi daha huzurlu hissetmeniz için, muhtemelen bütçenizle alabileceğiniz bütün modelleri gözden geçirmeniz olacaktır. Aşağıda vurgulanan özellikler, bu aşamada karar vermeniz gereken seçeneklerden sadece bazıları.

TİP (Modeller / Stiller)

Almak istediğiniz otomobilin tipini belirlerken, hangi amaçlara yönelik olarak kullanmak istediğinizin netlik kazanmış olması gerekir. Buna göre spor, orta halli veya lüks, üstü kapalı veya açılır, iki, dört veya daha fazla kapılı, önden, arkadan veya dört tekerlekten çekişli, küçük, orta veya büyük gibi seçenekler arasında karar vermeniz gerekmektedir.

FİYAT

Öğrenmeniz gereken en önemli şey, aracın yalın ve eklemeyi düşündüğünüz opsiyonlarla birlikte fiyatıdır. Çünkü, bu sizin doğru fiyatlarla değerlendirme yapmanızı ve karar vermenizi sağlayacaktır.Şekillenen kararlar genellikle bütçe sınırlarını zorlayamaktadır. Bu durumda aylık ödeme miktarını tekrar gözden geçirerek kredi olanaklarını da devreye sokabilirsiniz.

PERFORMANS

Performans deyince akla gelen ilk özellikler, güç ve bunun en önemli göstergesi olan hız ile çekiştir. Uzun dönem güvenilirliği açısından türbo şarjlı ve diğer yüksek performanslı motorlu araçları alırken daha dikkatli olmalısınız.

HIZ

Eğer hız yapmaktan hoşlanıyorsanız, aday araçların ne kadar hız yapabildiklerini de öğrenin. Karar vermenize yardımcı olabilir.

YENİLİK

Teknolojik yenilikleri daha çok uygulayan, güvenlik, performans ve dayanıklılık alanlarında araştırma yapan markalara öncelik vermelisiniz.

ZEVK

Bazıları performansa karşı güzelliği tercih edebilir. Her şeyden önce almayı düşündüğünüz arabadan hoşlanmalısınız. Hani bir söz vardır ‘ilk görüşte kanım kaynadı, içim ısındı’ diye, Duygularınız işte o cinsten olmalıdır.

GÜVENLİK

Eğer güvenliği ön planda tutuyorsanız, araçta standard olarak bulunması gereken emniyet kemeri ve hava yastığı gibi elemanlardan başka hangi ekstra güvenlik elemanlarının bulunduğunu da öğrenin. Genellikle boyutları büyük ve daha ağır araçların güvenliği, darbe sönümleyici ön kısmı sınırlı olan küçük araçlara oranla daha yüksek olmaktadır.

SERVİS

Karar vermenizi kolaylaştıracak en önemli kriterlerden biri de servis olanakları olmalıdır. Almayı düşündüğünüz aracın yeterli servis ağına ve yedek parça sağlama kolaylıklarına sahip olduğundan emin olmalısınız. Birçok araç, ilk alış fiyatlarının cazibesiyle alındıktan sonra, servis ve yedek parça konusunda can yakabilmektedir. Bakım ve tamir masrafları genellikle aracın motor tipi, aktarma organlarının karmaşıklığı gibi faktörlere bağlıdır ve yüksek performanslı, elektroniği fazla, türbo şarjlı otomobillerin tamir masrafları, orta halli otomobillere oranla daha fazla olmaktadır.

AKSESUARLAR

Aksesuardan hoşlanıyorsanız, aksesuarı bol olan marka ve modelleri dikkate alabilirsiniz. Aracınızla birlikte veya sonradan alacağınız aksesuarlar aracınızı kişiselleştirmenize yardımcı olacaktır.

Yeni mi? Kullanılmış mı?

Bütçeniz elveriyorsa, yeni otomobil almalısınız Yeni otomobil, üretici firma garantisi altında ve sizinle hayata başlayacağından, geçmişi hakkında endişe duymadan, güvenle ve uzun süre sorunsuz kullanabileceksiniz.

Oto galerileri, karar vermenize yardımcı olmak için kısa bir test sürüşü yaptırmaktadır. Almayı düşündüğünüz otomobili kullanmayı sevip sevmeyeceğinizi anlamak için, sürüşü yeterli olmayabilir. Birçok oto kiralama firmasında sizin almayı düşündüğünüz modelden bulunabilir. Kiralayacağınız araba yapacağınız birkaç yüz km ile daha iyi fikir edinebilirsiniz. Kiralamayı düşünürseniz, kilometresi az olanı değil fazla olanı tercih edin. Böylece, almayı tasarladığınız arabanın bir süre kullanıldığında ne duruma geleceğini daha iyi değerlendirmiş olursunuz.

İmalatçıların yaptığı model değişiklikleri arasında bunalmamak için, almadan önce kararınızı kesinleştirmelisiniz. Galerilere uğrayarak fikirlerini alın. Hâlâ kararsızsanız yeni oto dergilerini inceleyin. Çoğunda almak istediğiniz otomobilin iyi ve kötü yanlarına ait birçok bilgiyi bulabilirsiniz.

Beğendiğiniz otomobilin fiyatı bütçenizi çok aşıyorsa, ikinci el piyasasına da bir göz atmalısınız. Birçok marka ve modelin ikinci el fiyatları %30 ...% 40 kadar ucuzlamaktadır. Ancak, ikinci el otomobilin almanın da dikkat edilmesi gereken riskleri vardır. Bu durumda;

Deneyimli bir oto teknisyeni veya oto tamircisi bularak, araç sahibine de haber vermek kaydıyla, almayı düşündüğünüz aracı onun incelemesini sağlayın.

Oto dergilerini, araç broşürlerini inceleyerek, almak istediğiniz aracın özelliklerini ve geçmişini öğrenin.

Almayı düşündüğünüz otomobilden birden fazla satılığa rastlıyorsanız, hepsiyle de test sürüşü yapın. Çok araçla test sürüşü, alabileceğiniz en iyi aracı seçmenizi ve özellikle almak istemeyeceğiniz kadar kötü durumda olanları elimine etmenizi sağlar. Test sürüşü öncesinde ve sonrasında motor yağını kontrol edin. Renginde ve seviyesinde bir fark görülmemelidir. Eğer görürseniz, bilin ki teste gelmeden hemen önce değiştirilmiştir.

Düzensiz tekerlek aşıntısını kontrol ediniz.

Servis bakım kayıtları olup olmadığını sorunuz. Kayıtların varlığı olumlu bir işarettir.

Almayı düşündüğünüz araca sahip kişilere ulaşabiliyorsanız onların fikirlerini alın. Çoğu size yardımcı olmaktan memnun olacaktır.

Otomobilini almak istediğiniz kişinin mümkünse ev ve işyerini de inceleyin. Eğer evi veya işyeri bakımsızsa, muhtemelen otosuna da iyi bakmamıştır.

Uyku ve Trafik


Uyku ilişkili kazalar kazalar açısından en çok risk altında olan sürücüler;

a) Uykusu bozulmuş ya da yorgun sürücüler

Mola vermeksizin uzun süre araç kullananlar,
Gece, öğleden sonra ve normalde uyuduğu saatlerde araç kullananlar,
Uyku yapan ilaçlar ya da alkol alanlar,
Tek başına araç kullananlar,
Uzun, kırsal, sıkıcı yollarda araç kullananlar,
Sık yolculuk edenler,
İngiltere'de yapılan araştırmada uyku ilişkili kazaların saat 02.00, 06.00 ve 16.00 dolaylarında 3 pik yaptığı saptanmıştır .

b) Genç sürücüler

Uyku ilişkili kazaların geç kalma eğiliminde olan, az uyuyan ve gece araba kullanan gençlerde yaygın olduğu saptanmıştır. Kuzey Carolina'da bu tür kazaların %55'inin 25 yaş ya da daha genç kişilerce yapıldığı, sürücülerin %78'nin erkek olduğu görüldü. İngiltere ve Norveç'te yapılan çalışmalar da benzerdir.

c) Vardiyalı çalışan sürücüler

ABD'de 25 milyon insan vardiyalı olarak çalışmaktadır. Bu alışılmadık programlarla çalışanların %20-30'unun yorgunluk ilişkili araba kazası geçirdiği saptanmıştır. Özellikle gece vardiyasından eve dönüş tehlikeli olmaktadır.

d)Ticari araç sürücüleri

Özellikle kamyon sürücüleri yorgunluğa bağlı kazalara eğilimlidir. Kamyon sürücülerinde uyku apnesi olarak adlandırılan uyku ve solunum bozukluğu yüksek oranda görülebilir. Tüm ağır kamyon kazalarının en az %30-40'ında sürücünün yorgunluğunun, katkıda bulunan etmenlerden biri olduğu ileri sürülmektedir.

e)Tanı konulmamış uyku bozuklukları olan sürücüler



Uyku bozukluklarının kazaları arttıran bir risk etmeni olduğu bildirilmiştir. Kronik insomnia (uykusuzluk), uyku apnesi ve narkolepsi gibi aşırı gündüz uyuklamasına neden olan bozukluklar olasılıkla 30 milyon ABD yurttaşında görülmektedir. Uyku bozukluğu olan pek çok kişi tanısız ve tedavisiz kalmaktadır. Örneğin; uyku apnesi orta yaşlı erkeklerin %4'ünde, aynı yaş grubundaki kadınların %2'sinde bulunmaktadır. Bu bozukluk kaza riskini 3-7 kat arttırmaktadır.

İngiltere'de yapılan araştırmada uyku ilişkili kazaların şu kriterlerle saptandığı belirtilmiştir:

Sürücünün alkometre ve kan alkol düzeyinin yasal limitin altında olması,
Aracın yoldan çıkmamış ya da başka bir aracın arkasına çarpmamış olması,
Fren izlerine rastlanmaması,
Araçta mekanik bir sorun olmaması,
İyi hava koşulları ve görüşün açık olması,
Hız ve öndeki araca çok yakın kullanmak gibi nedenlerin eliminasyonu,
Olay yerine gelen polis memurlarının temel neden olarak uyuklamaktan kuşkulanması,
Kazadan hemen birkaç saniye önce sürücünün çıkış noktasını ya da çarptığı aracı açıkça görmesi.
McCartt ve arkadaşlarının 593 uzun yol kamyon şoförüyle yüz yüze yaptıkları görüşmelerde, sürücülerin oldukça büyük bir kısmının direksiyonda uyuduklarını saptamışlardır. Sürücülerin %47,1'i daha önce, %25,4'ü ise son bir yıl içinde direksiyonda uyuduklarını söylemişlerdir.

ABD'de uyku nedenli kazaların, yıllık 23.318 ölüm ve 1.907.072- 2.474.430 sakatlığa yol açan yaralanma ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bunun giderinin ise 43.15-56.02 milyar dolar olduğu sanılmaktadır.

Uyku ilişkili kazaları engellemede etkili olabilecek önlemler:

1) Yolculuk öncesi öneriler

Sürücü iyi bir gece uykusu uyumalıdır. Bireysel farklılık göstermekle birlikte, ortalama 8 saatlik bir gece uykusu gereklidir.

Uzun yolculuklar bir arkadaşla birlikte yapılabilir. Yolcular yorgunluk belirtilerini fark ederek ya da aracı sıra ile kullanarak yardımcı olabilirler.

Her 100 mil (yaklaşık 160 km) ya da iki saatte bir düzenli molalar verilebilir.

Alkol ve performansı azaltan ilaçlar kullanılmamalıdır. Alkol ve yorgunluk birbirlerinin etkilerini arttırır.

Sık olarak gündüz uyuklaması, gece uyumakta zorluk ya da her gece yüksek sesle horlama gibi yakınmalar varsa uyku bozuklukları açısından bir doktora danışılmalıdır.



2) Uykulu sürücüler için öneriler

Yorgunluğun uyaran işaretlerine dikkat edilmelidir.
Araba kullandığı son birkaç kilometreyi anımsamıyorsa,
Yolda sağa-sola sapıyor ya da yolda ya da yol kenarında bulunan, sürücüyü hız ve yol sınırı açısından uyaran bariyerlere çarpıyorsa,
Dalıyor ya da dikkatini toplayamıyorsa,
Sık sık esniyorsa,
Gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsa,
Önünüzdeki arabaya çok yakın kullanıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsa,
Başını tutmakta zorlanıyorsa,
Aracı ani duruş ve kalkışlarla sarsa sarsa kullanıyorsa uyuma tehlikesinin olduğunu bilmelisiniz.
Yalnızca radyoyu açmakla yetinmeyin, pencereyi de açın ve onu uyanık tutmak için diğer "numaraları" deneyin.
Mola vermek için güvenli bir yer bulun
Trafikten uzak, güvenli bir alana gidin ve kısa bir süre (15-45 dakika) uyumasını sağlayın.
Eğer gerekiyorsa kısa süreli uyanıklık için kahve başka kafeinli içecekler alın (kafeinin kan dolaşımına geçmesi yaklaşık 30 dakika alır).


3) Yol değişiklikleri Anayollardaki hız kesici ve yol kenarını belirleyen bariyerler sürücüyü yoldan çıktığı an uyarabilir. Tekerlekler bu bariyerlere çarptığında oluşan sarsıntı ve gürültü anayollardaki, aracın yoldan çıkmasına bağlı kazaları önlemede oldukça etkili olabilir. Kazalardaki kesin azalma bilinmemekle birlikte çalışmalar %15-70 oranında azalma bildirmektedir. Sürücü bu bariyerlere çarptığında yorgun olabileceğini düşünerek dinlenmelidir.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Bilgisayar Donanımlı Araçlar



Otomobil dünyası teknolojiyi an be an takip ediyor. Eski model otomobillerin yanında günümüzde üretilen otomobiller, görünüşleriyle ve kullandıkları teknolojileriyle tamamen farklı bir çizgiye sahip. Günümüz otomobillerinin birçoğunda bilgisayar sistemleri bulunuyor. Peki bu sistemler, güvenliği gerçekten de artırıyor mu?

Kaliforniya San Diego Üniversitesi ve Washington Üniversitesi'nden iki ekibin ortaklaşa gerçekleştirdiği bir araştırma, bilgisayar sistemine sahip otomobillerin, hack saldırılarına oldukça açık olduğunun altını çiziyor. Araştırma kapsamında yapılan deneylerde, bu araçların kullandığı bilgisayar sistemlerine aşina uzmanların, araç güvenliğini 60 saniye içerisinde etkisiz hale getirebildiği açıklandı.

Kaliforniya San Diego Üniversitesi'nden Profesör Stefan Savage ve Washington Üniversitesi'nden Profesör Tadayoshi Kohno liderliğinde yapılan araştırma, Elektronik Kontrol Üniteleri (ECU) konusunda araçların aslında ne kadar saldırıya açık olduğunu dünyaya sunmuş oldu.

Trafik Kazasının İncelenmesi



TRAFİK KAZASI İNCELEMESİ

Trafik kazası incelemesi, her polisin memuriyeti süresince yaptığı görevlerin en önemlilerinden biridir. Bir çok vatandaş için trafik kazaları kötü bir tecrübedir. Sivillerin hayatları boyunca polisle ilişkiye girmeleri belki de sadece trafik kazası sonucunda olacaktır. Böyle durumlarda polisin göstereceği davranışlar ve işindeki beceriklilik polisin halkın gözünde daha da sevilmesine sebebiyet verebilecektir.


Polis olarak sorumluluğunuz sadece rapor vermek değil ayrıca inceleme de yapmaktır. Trafik kazası ile karşılaştığınız zaman aşağıdaki soruların cevaplarını vermek mecburiyetindesiniz.

a) Ne oldu?

b) Nasıl oldu?

c) Niçin oldu ?

d) Yasal olarak kim sorumlu ?

Görevli memur olarak olay yerinde bulabileceğiniz de­lillerden bazı ipuçları elde etmeye çalışmalısınız.



Kaza Yeri

Kazayı rapor etmek, tespit raporu veya tutanağı dü­zenlemek bir polisiye görevdir. Kaza tutanağı ise aşağı­daki bilgileri içermelidir.

a) Kaza şehrin neresinde oldu?

b) Ne zaman oldu?

c) Sürücü, yaralı, şahit ve sahipleri kim?

d) Nasıl bir araç kazaya karıştı?

e) Kazanın şiddeti?

Olay Yerine Geliş

l. Kazaya etki eden faktörler:

a) Sürücü hataları, (Dikkatsizlik, alkol, yorgunluk, ilaç etkisi ve hastalık durumları vb.)

b) Yayaların kusurları,

c) Yolcuların sürücü üzerindeki olumsuz etkileri,

d) Yol şartları,

1. Hava şartları,

2. Yatay ve düşey işaretlemeler,

3. Gece görüş engelleri, göz kamaşmaları,

4. Yol düzeyinin olumsuz şartları.

e) Taşıt faktörleri,

1. Lastiklerin durumu,

2. Amortisörler ve makaslar,

3. Frenler,

4. Motor ve diferansiyel arızaları,

5. Elektrik donanımına bağlı arızalar.

2. Aracınızı trafiği engellemeyecek şekilde güvenli bir yere park edin.


a) Geceleri, eğer mümkünse aracınızın farlarını kaza yerini aydınlatacak şekilde park edin.

b) Aracınızla yerde bulunabilecek tekerlek izleri­nin üzerinden geçmeyin. Bunlar birer delil olabilirler.

3. Kaza mahallinde meydana gelebilecek riskler:

a) Tepe lambalarını çalıştırmak,

b) Bir memuru kaza yerindeki trafik akışını yönet­mesi için görevlendirmek,

c) Yol üzerinde bulunan yayaları uzaklaştırmak,

d) Olay yerinin ön ve arkasında belli bir mesafeye uyarı işaretleri koymak.

4. Araçtan akabilecek benzin, düşebilecek kablo­lardan yangın tehlikesine karşı dikkatli olun.

5. Ölen veya yaralanan kimseleri tespit ederek ka­zanın derecesi hakkında rapor tutun.

6. Yaralıları mümkün olduğunca rahatlatın.

a) Elbiselerini gevşetin,

b) Mevsimin özelliklerine göre yaralıların üzerini örtün.

c) Kaza mahalline sadece kazayı seyretmek için gelmiş olanları, yaralıların daha iyi nefes alabilmesi için uzaklaştırın.

d) Turnike veya el basıncı yaparak meydana gel­miş olan kanamaları durdurmaya çalışın.

7. Ambulans, itfaiye gibi hizmet birimlerine haber

vererek en kısa zamanda olay yerine gelmesini söyleyin.

8. Ambulans gelinceye kadar yaralıları kımıldat­mayın.

9. Başka trafik kazalarına sebebiyet verebilecek yol üzerindeki engelleri kaldırın.

10. Mağdurun eşyalarının ve araçtaki malzemeleri­nin çalınmaması için dikkatli olun.

11. Sürücülerin ve şahitlerin yerlerini tam tespit edin.

a) Bu kişilere kendi aracınızda veya size kolaylık­la ulaşabilecekleri daha uygun bir yerde beklemesini söyleyin.

b) Eğer sürücü olay yerinden uzaklaşmış ise gittiği istikamet hakkında bilgi toplayıp merkeze haber verin.

c) Araçların plaka numarasını ve olay yerinde bu­lunan şahitlerin isim ve adreslerini tespit edin.

12. Aracın yerinden uzaklaşmasına müsaade etme­den önce bulunmuş olduğu yeri tebeşirle işaretleyin.

Kaza İncelemesini Yönetme



İyi Bir Kaza Araştırıcısının Nitelikleri:

Birçok kimse sizin araştırmak üzere el koyduğu­nuz kazanın yabancısıdır ve hiç böyle kaza görmemiş­lerdir. Kaza ile uğraşmak için yeterli tecrübeleri yoktur. Dolayısı ile üzülürler, zaman, para, hatta sıhhatlerini kaybederler. Kaza araştırma memuru aynı zamanda acılı insanlara da yardım etme durumundadır. İfa edece­ğiniz bu hizmetteki "tavrınızı" asla unutmayın. Olay ye­rine, sert, haşin hareket eder tavırda ve değişik pozlar­da giderseniz, kötü bir tesir bırakmış olursunuz. Siz orada teşkilatınız, üniformanız ve hizmetlerinize yöne­lik olumlu veya olumsuz izlenimler verirsiniz. Bu size bağlıdır.

Sizin, kazanın üzerinde müessir bir koruyucu, kontrol edici bir etkiniz olması, onları kısa zamanda size bağlayacak ve onlar da bütün kalpleri ile sizi des­tekleyeceklerdir.

O halde, Trafik Kaza İnceleyicisi;

a) Kanunları iyi bilmeli,

b) Heyecanlı, sinirli, sert, haşin, art fikirli, menfaat gözetici, taraf tutucu olmamalı,

c) Fizik bilgisi, kimya bilgisi, motorlu araç bilgisi, fen bilgisi, dilbilgisi, coğrafya bilgisi, önsezi kabiliyeti­ne sahip olmalı,

d) Tertipli, planlı çalışmayı bilmeli, unutkan ve dikkatsiz olmamalı,

e) Kroki, şekil, çizgi çizebilmeli, ölçek, orantı hak­kında bilgi değerlendirmesini bilmelidir.

Kaza İncelemesini Yönetirken:

1. Şahitlere sorular sorarak aşağıdaki bilgileri edin­meye çalışın;

a) Araçları kullananların kimliği,

b) Gittikleri istikametleri,

c) Kazadan önce yaptıkları işleri,

2. Sürücülerin uyuşturucu alıp almadıkları,

a) Alkol veya uyuşturucu olabileceği gerekçesiyle aracının içini kontrol edin.

b) En son ne zaman uyuduğunu sorarak yorgunlu­ğun kazadaki fonksiyonu belirlenebilir.

3. Sürücünün ehliyetini, ruhsatını ve sigortasını kontrol edin.

a) Dokümanları aldıktan sonra şahsa ismini, adre­sini, yaşını sorarak kimlikteki bilgilerin doğruluk dere­cesini ölçün.

b) Bunlarla birlikte dokümanların son kullanma ta­rihlerini de kontrol edin.

4. Aracın aşağıda belirtilen yerlerini kontrol edin.

a) Farlarının yanıp yanmadığını,

b) Tekerlekleri,

c) Frenleri,

d) Direksiyonu,

e) Farların istikametini, O Dikiz aynalarını,

5. Yol üzerinde bulunabilecek kaza ile ilgili işaret­leri not alın.

6. Aracın son durumu ve parçaları ve yol hakkında bilgileri yazın.

a) Yolun genişliği,

b) Kaldırımın yüksekliği ve genişliği, c) Trafik işaret ve lambalarının yeri, d) Kavşaklara uzaklıkları,

e) Çarpma noktası,

f) Yaralanan veya ölen kimselerin durumları,

g) Görüş mesafesi,

7. Araçların ve yaralı şahısların olay yerinden ay­rılış zamanlarını not alın.

8. Şahitlerden olayla ilgili bilgileri alın,

a) Önce şahitlere gördüklerini anlatmaları için mü­saade edin. Daha sonra özel sorular sorarak detaylara geçin.

b) Şahitleri birbirinden ayrı tutun.(Kendi görüşleri­ni daha önceki şahitlerin ifadelerine göre değiştirebilir­ler).

9. Olay yeri ve aracın pozisyonu hakkında taslak hazırlayın. Hazırlayacağınız bu taslak aşağıdaki bilgi­leri içermelidir.

a) Trafik işaret ve levhaları,

b) Posta kutuları,

c) Yolda bulunabilecek çukurlar,

d) Kar birikintileri,

e) Kazada rol oynayan diğer fiziksel etkenler,

10. Gerekli tedbirleri alarak olay yerinin tamamen temizlenmesini sağlayın.


KAZA İNCELEMESİNİN TAMAMLANMASI

Olay Yerindeki İncelemeyi Sonuna Kadar Devam Ettirme:

1. Karayolları, hastane gibi kaza ile ilgilenebilecek tüm yerlere bilgi verin.

2. Mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ölü ve ya­ralıları yakınlarına bildirin.

3. İleride mahkeme safhasında işinize yarayabilecek tüm delilleri toplamaya çalışın.

Trafik Kazası İncelemelerindeki Genel Hatalar

Vurup - Kaçılan Kazaları Araştırma Metotları

1. Vurup kaçılan kazalardaki metotlarda daha önce gördüğümüz kaza metotlarının hemen hemen aynısıdır.

2. Kaçan sürücü olay yerinde olmadığından dolayı ciddi bir suç işlemiş olmaktadır.

3. Mağdur veya şahitlerin ifadelerini tespit ederek aşağıdaki bilgileri elde etmeye çalışın.

a) Şüpheli aracın tarifi (Plaka, Model, Cins, Renk),

b) Sürücü ve içindekilerin eşkali,

c) Aracın gittiği yön.

4. Aldığınız bu bilgileri merkeze de bildirerek diğer görevlilerinde dikkatli olmasını sağlayabilirsiniz.

5. Olay yerinden herhangi bir delilin kaybolmasını önlemek için dış çevrede gerekli tedbirleri alın.

6. İyi bir inceleme yapıp olayla ilgili her şeyi toplayabilirsiniz.Bazı deliller olaydan sonra metrelerce uzağa fırlayabilirler. Bu yüzden inceleme yapacağınız yerleri mümkün olduğunca geniş tutun. Aşağıdakilere madde­lere özellikle dikkat edin.

a) Cam parçaları,

b) Kan ve doku,

c) Saç,

d) Lif, tel,

e) Boya lekesi,

t) Aracın altından dökülebilecek çamur ve sıvı türü maddeler,

7. Bir polis memuru yaralı şahısları hastaneye gö­türmekle görevlendirilebilir.

a) Eğer kaza neticesinde ölüm meydana gelmişse doktordan cesedin üzerinde olayın aydınlatılmasına ya­rayabilecek şeylerin bulunması halinde polise haber vermesi istenir.

b) Cesedin üzerinde veya elbisesinde kan, boya le­kesi, cam parçaları, lastik izleri bulunabilir.

Şüpheli Sürücüyü Tespit Etme

1. Kaza yapıp kaçan sürücünün ruhi durumunu dü­şünerek neler yapabileceğine karar verin.

a) Kaçmak için hangi yolu seçmiş olabilir,

b) Korku ve heyecanı geçinceye kadar yakın bir çevrede park etmiş olabilir.

c) Aracını yakın bir yerde bulunan tamirciye tamir ettirme maksadıyla götürmüş olabilir.

d) Eğer aracı ciddi bir şekilde zarar görmüşse aracı birkaç km. ileride terk etmiş olabilir.

2. Eğer olaydan sonra park etmiş bir araç görürse­niz radyatörünün sıcaklığını kontrol ederek yakın bir zamanda kullanılıp kullanılmadığını anlayabilirsiniz.

3. Bölgedeki tüm garajları, tamircileri, servisleri ve park yerlerini kontrol edebilirsiniz.

4. Sürücünün veya içinde bulunanların yaralandığı­na dair bilgi alırsanız hastaneleri ve doktor muayene­hanelerini kontrol edebilirsiniz.

5. Olay yerine periyodik olarak dönün. Kaçan sürü­cü veya olay yerinden uzaklaşan şahitler düzenli olarak aynı güzergahtan işe, arkadaş ziyaretine, alışverişe git­mek için geçebilirler.

6. Eğer kaçan şahısla karşılaşırsanız size vereceği bilgileri dikkatlice ve tam olarak not alın. Sadece dış görünüşüne değil ruhi durumunu da göz önünde bulundurun.

Bunları Biliyormusunuz



Özel Araçlarda %51, Resmi ve Ticari araçlarda (%1) Promül Alkollü olarak araç kullanırsanız Sürücü Belgeniz;
1.Defa 6.Ay,
2.Defa 2 yıl,
3.Defa 5 Yıl süre ile geri alınacaktır.

· Bir yıl içerisinde 5 (Beş) defa hız ihlali yapan sürücülerin Sürücü Belgeleri Bir (1) Yıl süre ile geri alınır.

· Bir yıl içerisinde 100 ceza puanını dolduran sürücülerin Sürücü Belgeleri 2 Ay süre ile geri alınır.

90 KM/SAAT HIZLA ÇARPMANIN BİR APARTMANIN 10’UNCU KATINDAN DÜŞMEK DEMEK OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ..

50 KM/SAAT HIZLA BİR YERE ÇAPTIĞINIZDA ARAÇ İÇİNDEKİ VÜCUT AĞIRLIĞINIZ 30 KAT ARTMAKTADIR. 70 KĞ BİR İNSAN 2 TON AĞIRLIĞINDA BULUNMAKTADIR.

HIZINIZ 2 KAT ARTIRMANIZ, DURMA MESAFENİZİ 4 KAT ARTIRACAKTIR.

ORTALAMA HIZLARDA YALNIZ 2 KM/SAAT AZALMA, KAZA SONRASI ÖLÜMLERDE %20 AZALMA SAĞLAYACAKTIR.

35 KM/SAAT HIZLA GÖRÜŞ AÇINIZ 1040 , 100 KM/SAAT HIZDA İSE 420 DİR.

ORTALAMA HIZLARDA 10 KM/SAATLİK AZALMA;

ÖLÜMLERDE % 10

YARALANMALARDA % 30

KAZALARDA % 20 AZALMA SAĞLAYACAKTIR.

NORMAL HAVA VE YOL KOŞULLARINDA VE EĞİMSİZ BİR YOLDA;

90 KM/SAAT HIZLA GİDERKEN 73 METREDE DURABİLİRKEN,

110 KM/SAAT HIZLA GİDERKEN 110 METREDE DURABİLECEĞİNİZİ,

30 KM/SAAT HIZLA GİDERKEN BİR YAYAYI GÖRÜP DURABİLECEĞİNİZ MESAFE 13 METREDİR; 50 KM/SAAT’E ÇIKARDIĞINIZDA İSE SADECE İNTİKAL MESAFESİ 14 METREDİR.

50 KM/SAAT HIZLA GİDERKEN, BİR ÇOCUĞA ÇARPMADA DURABİLECEĞİNİZ NOKTADAN EĞER YALNIZCA 10 KM/SAAT FAZLA YANİ 60 KM/SAAT LE GEÇERSENİZ ARACINIZI DURDURAMAYACAĞINIZ GİBİ, ÇOCUĞA 44 KM/SAAT ÖLDÜRÜCÜ BİR HIZLA çarpmış olacaksınız.


ORTALAMA HIZLARDA YALNIZCA 2 KM/SAAT AZALMA;

KAZA SONRASI ÖLÜMLERDE %10 AZALMA SAĞLAYACAKTIR.

ORTALAMA HIZLARDA 10 KM/SAAT AZALMA;

ÖLÜMLERDE % 40,

YARALANMALARDA % 30

KAZALARDA % 20 AZALMA SAĞLAYACAKTIR.

BİR YAYAYA 30 KM/SAAT HIZLA ÇARPTIĞINIZDA ÖLDÜRME OLASILIĞI % 10 DUR.

BİR YAYAYA ; 50 KM/SAAT HIZLA ÇARPTIĞINIZDA YAŞAMA İHTİMALİ % 40-% 80 ARASINDA DEĞİŞMEKTEDİR.

50 KM/SAAT HIZDAN FAZLA ÇARPTIĞINIZDA İSE YAYANIN YAŞAMASI MUCİZEDİR.

KAZA SONRASI ÖLÜMLERİN % 50 Sİ İLK BİRKAÇ DAKİKA İÇERİSİNDE % 30 U İSE İLK 3 SAATTE , %20 Sİ İSE DAHA SONRA GERÇEKLEŞMEKTEDİR.

BİR DAKİKADA YAPILACAK BİLİNÇLİ İLK YARDIM İLE ÖLÜMLERİN % 59 UNUN ENGELLENEBİLECEĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ.

24 SAATTE ;

843 KAZA MEYDANA GELMEKTEDİR,

24 ÖLÜ

305 YARALI
160 MİLYAR MADDİ HASAR OLMAKTADIR.

2 DAKİKADA BİR TRAFİK KAZASI MEYDANA GELMEKTEDİR.

5 DAKİKADA BİR YARALI OLMAKTA;

ÜLKEMİZDE % 11 YARALILAR ARASINA % 4 YARALIDA TRAFİK KAZALARINDAN EKLENMEKTEDİR..

YOLLARIMIZ 1930 MODEL, ARAÇLAR 2001 MODELDİR.

YILDA KAZALAR SONUCU 2 KATRİLYON MADDİ HASAR MEYDANA GELMEKTEDİR. BU PARAYLA;

339 HASTANE

33 BİN SPOR SALONU

882 BİN KONUT

16.500 KM ASFALT DEVLET KARAYOLU YAPILABİLİR.

HER YIL DÜNYADA 700 BİN İNSAN ÖLMEKTEDİR.

HIZLI GİDEN ÖLÜME, YAVAŞ GİDEN EVİNE GİDER.


TBMM’ DEN İLGİNÇ ÖNERİLER

Trafik Denetimlerinde hatası bulunmayan sürücü ve yayalara mağazalardan indirim kuponu verilsin.

Kursiyerlerin karıştığı kazalar ve aldığı cezalar sürücü kurslarının siciline işlensin.

Sürücü kurslarına öğretmen yetiştirmek için meslek liseleri açılsın.

Açılacak olan ana okullarına minyatür trafik eğitim parkı zorunluluğu getirilsin.

Karayolu Güvenliği Eğitim ve Bilgilendirme Kurumu kurulsun.

Eğitim amacı ile sinemalarda 10-15 dakika önce trafikle ilgili eğitim filmi gösterilsin.

Trafik radyosu kurulsun.

RTÜK kapatma cezası verdiği TV ler kapalı kaldığı sürece trafik eğitim programları yayınlasınlar.

Servis araçlarında bayan sürücü tercih edilsin.

Park yeri gösteremeyene araç satılmasın.

Özel araçlar köprü geçişlerinde daha fazla ücret ödesin.

Ülke genelinde tek bir acil yardım telefonu kullanılsın.

Emniyet Kemeri Takma Mecburiyeti Olmayanlar






Sürüş esnasında hayati öneme sahip olan ve kazalarda cankurtaran emniyet kemerinin herkes için zorunlu olduğu bilinse de sürüş esnasında bazı kimseler var ki onlar için böyle bir zorunluluk söz konusu değil.




Karayolu Trafik Yönetmeliği'nin 150. "Sürücülerin ve Yolcuların Koruyucu Tertibat Kullanma Mecburiyeti" başlıklı maddesinde emniyet kemeri takması zorunlu olmayanlar tanımlanıyor. Sağlık sorunu olanlar ve özel durumu olan kimselere bu zorunluluk uygulanmıyor. Bu grup haricinde olanların ise makamına mevkiisine bakmaksızın kemer kullanması zorunlu...

Trafik polisleri, trafik kontrollerinde ilk emniyet kemerinin takılı olup olmadığına bakıyor. Eğer güvenli sürüş için tedbir almamışsanız ya da sıkı bir bahaneniz yoksa trafik cezasından kaçmanız mümkün olmuyor.

Bazı sağlık problemlerinin kemer takmaya engel teşkil ettiği halk tarafından da biliniyor. Özellikle kalp hastalarının kemer takmamaları konusunda sürücüler arasında yaygın bir inanç var.

Yalnız trafik kontrollerinde bu rahatsızlığı ifade etmek yeterli olmuyor. Sağlık sorunları nedeniyle emniyet kemeri takamayacak olan kişilerin resmi veya özel sağlık kuruluşlarından emniyet kemeri takamayacağına dair sağlık raporu almaları gerekiyor.

Bu kişiler raporda belirtilen süre zarfında emniyet kemeri takmaktan muaf tutuluyor. Yasalara göre trafik kontrollerinde rahatsızlığınız dolayısıyla kemer takamıyorsanız sağlık raporunu bulundurmak zorunlu…

Sağlık sorunları dışında yolcu ve sürücü olarak bazı kimseler var ki onlara da emniyet kemeri zorunluluğu yok…

1 Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan araç sürücüleri…

2) Yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcular…

3) Geri gitme veya park yerlerinde 25 km/s. geçmeyen hızla seyreden sürücüler…

4) Yakın koruma, harekât, tatbikat ve devriye görevi yürüten veya olaylara müdahale eden askeri ve genel kolluk görevlilerinden sürücü ve yolcu konumunda bulunanlar…

5) Görev ya da ekip çalışması ile özel pozisyonlarda bulunduklarında acil servis görevlileri...

Sağlık sorunu olanlar dışında bu beş gruba giren yolcu veya sürücülerin haricinde mevkiiniz ve makamınız ne olursa olsun kemer takma mecburiyeti var… Trafik kontrollerinde ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ sorusu ise emniyet kemeri için kesilen cezayı etkilemiyor…

Sürücülük Nedir



Trafik kurallarına uymak bir zorunluluktur. Ancak, trafiğe çıkan her sürücü, bu kurallara uymayı bir ilke olarak kabul etmelidir. Hepimiz kuralsızlığın kargaşaya yol açtığını biliriz. Ancak, trafikte kuralsızlık, kazaları, en kötüsü de yaralanma ve ölümleri beraberinde getiriyor.

"Yalnızca kuralları bilmekle, hata yapmamakla iyi sürücü olunmaz. Eğer karşındakinin yaptığı hatayı giderebiliyorsan, o zaman iyi sürücü olursun."
Bu bölümde; "iyi bir sürücünün" sahip olması gereken kimi özellik ve durumlar ele alınacak...

GÜVENLİ BİR SÜRÜŞ İÇİN MERHABA!...




Sürücü belgenizi aldınız. Artık trafiğe çıkmaya hazırsınız. O halde, "Karayolu"nun trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olduğunu lütfen unutmayalım.
Trafiğe çıkmak ciddi bir karardır. Sürücü belgesi almış olmak bunun ilk koşulu olsa da, deneyimsizlikler trafiği aksatmamalıdır. Bu nedenle deneyimsiz sürücüler, trafiğin az olduğu saatler ve güzergahları seçmeli, deneyim biraz daha arttığında yoğun trafiğe girilmelidir.
Trafik kurallarına uymak bir zorunluluktur. Ancak, trafiğe çıkan her sürücü, bu kurallara uymayı bir ilke olarak kabul etmelidir. Hepimiz kuralsızlığın kargaşaya yol açtığını biliriz. Ancak, trafikte kuralsızlık, kazaları, en kötüsü de yaralanma ve ölümleri beraberinde getiriyor. Öyleyse ne yapmalıyız?

Sürücü koltuğuna oturduğumuz andan itibaren kafamızdaki her şeyi atmalı ve dikkatimizi sadece yola vermeyi bir alışkanlık haline getirmeliyiz.
Lütfen dikkat! Yola zamanında çıkmamışsak, zamanında varmaya çalışmayalım. Telaş kazayı davet eder. Telaş yerine sakinliği, sinirlenme yerine ise hoşgörülü olmayı sağlamalıyız.
Trafiğe çıkardığınız araç bakımlı olmalı. Düzenli bakımı yapılmamış bir araçla trafiğe çıkmak, hem kendimiz hem de diğer insanlar için tehlike oluşturacaktır.

Yine araçta bulundurulması gerekli olan malzemelerin tam olmasına özen gösterilmelidir.
Bu malzemeler, yalnızca bulundurulması zorunlu olduğu için değil, gerçekten gerekli oldukları bilinciyle araca konmalıdır. Malzemeler zaman zaman kontrol edilmelidir. Gerekiyorsa yenileriyle değiştirilmelidir. Yangın söndürme cihazı ise 3 ayda bir kontrol ettirilmelidir.
Ve lütfen yangın söndürme cihazını sürücü koltuğunun yanına kolay erişilebilir bir yere koyalım. Unutmayalım ki, yangın söndürücü bir aksesuar değil, tehlike anında bir cankurtarandır. O nedenle yalnızca standartlara uygun yangın söndürücü satın alalım.

HER ŞEY GÜVENLİĞİNİZ İÇİN

Emniyet Kemeri: ne(Link at)

Aracınız size çarpmaz siz aracınıza çarparsınız. Tabii emniyet kemerini takmamışsanız!
Emniyet kemerini takmak zorundayız. Ancak, çarpma anında araçtan fırlamamızı veya ölümcül yara almamızı engelleyecek tek şey de işte bu kemerdir.
Çarpma sonucu araçtan fırlamışsanız, hep söylene geldiği gibi "emniyet kemeri sıkıyor beni" sözünü belki bir kez daha söyleme şansına sahip olamayacaksınız. Lütfen unutmayınız: "Emniyet kemerleri, tekerlekli sandalyeler kadar sıkıcı ve bağlayıcı değildir."
Araç suya gömüldüğünde ya da araçta yangın çıktığında emniyet kemeri bağlı ise ölüm riskinin arttığı kanısı vardır. Oysa, emniyet kemeri takılmadığında çarpma sonucu genelde bilinç kaybı oluşur ve kazazede bu nedenle dışarıya çıkamaz. Kemer takıldığında, başın alacağı darbe azalacağı için, bilinç kaybı oranı azalacaktır. Dolayısıyla bilinci yerinde kazazede, ister su altında olsun, isterse yangın tehlikesi olan araçta, emniyet kemerini açarak dışarı çıkabilecektir.

İki küçük uyarı daha:

*Emniyet kemeri ne çok sıkı ne de gevşek olmalı.
*Kısa mesafelerde bile takılmalı. Ya karşıdan gelenler sizin gibi dikkatli değilse?

Koltuk başları sizce aksesuar mı?

Çarpmalarda yaralanma ve ölüm nedenleri arasında oldukça önemli yer tutan bir öge de "ikinci darbe" denilen, başın hızla arkaya kaymasıdır. İşte boyun kırılmalarıyla gelebilecek felç ya da ölümleri koltuk başları önler. Tabii emniyet kemeri takılmak kaydıyla...
Lütfen onları aksesuar olarak görmeyelim.

ÇOCUKLARI TANIYOR MUSUNUZ?

Sevgili sürücümüz, sürücü eğitiminden geçtiniz.
Saatte 50 km hızla giden bir aracın kaç metrede durabileceğini ya da kavşaklarda ilk geçiş hakkını biliyorsunuz; peki ya çocuklar?...


Çocuklara ilişkin her şeyi biliyor muyuz?

Çocuk bir şeye yoğunlaşmışsa, diğer tüm nesneler önemini yitirir. Kaçan bir top, ona hızla akan trafiği unutturabilir.
Çocuk bir şeyi görüyorsa, gördüğü şey tarafından da görüldüğünü düşünür. Bir aracın ya da minik bir çalının ardından aracınızı görüyorsa, sizin de onu gördüğünüzü sanır. Ayrıca çocuk, otomobillerin farlarını göz yerine koyarak, araçların çevreyi gördüğüne inanır. Ağzı, gözü olan araçların yer aldığı çocuk resimlerini bir hatırlayın isterseniz!
Çocukların görüş açısı, kafalarının anatomik yapısı nedeniyle yetişkinlerden daha dardır. Yani size oranla daha dar bir alanı görebilir.
Koşan bir köpeğin tüy, kuyruk ve kulaklarına bakarak, hareketini ve hızını algılayabilen çocuk, karşıdan üzerine gelen aracın hareketini ve hızını algılayamaz.
Çocukların dikkatleri çok daha çabuk dağılır. Önceden sizi görmüş olmasına karşın, ani bir gelişme, başka bir şeye yoğunlaşmasına yol açabilir ve yaklaşan tehlikeyi unutabilir.
Çocukları korna ile uyarmaya kalkışmayınız. Bu dikkatlerini dağıtabileceği gibi, paniğe kapılmalarına da yol açabilir.

Öyleyse ne yapmalı?

Lütfen yerleşim birimlerinden geçerken, okul ve yaya geçitlerine yaklaşırken hızınızı iyice azaltın ve çok daha dikkatli olun.
Sürücülük yaşamınızda çok yararını göreceğiniz bir davranış kuralı daha: "Sağ ayağınızı frene basmak için değil, gazdan çekmek için kullanınız."

Ya çocuk aramızdaysa?

Genelde öne oturmak isterler. Israrları sizi bıktırmasın. 10 yaşına kadar arkada oturmalarının yararlarını anlatın ve bu durumun yasal bir zorunluluk olduğundan söz edin. Bilgilendirirseniz ikna olacaklardır. Lütfen geleceğimiz ve her şeyimiz olan çocukları düşünelim. YAYALAR...

Yayalar trafiğin en güçsüz öğeleridir. Bir yanda hızı yüz kilometreyi bulan ve ağırlığı 1 tona yaklaşan ağırlıktaki metal kütleler, diğer yanda, saatteki hızı 5 kilometreyi bulmayan, ortalama 70 kilogram ağırlığındaki et ve kemikten oluşmuş yaşayan organizmalar...
Öyleyse lütfen yayalara karşı biraz daha dikkat!...Özellikle de çocuklara...Yaya ve okul geçitlerine yaklaşırken hızımızı azaltalım. Ve daha da dikkatli olalım.

ALKOL ve SİGARA

Pek çok kazanın nedeni olan alkol:

Alkol miktarı arttığında, kandaki oksijen azalır ve beyin yeterince oksijen alamadığı için fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Denge, görme, işitme fonksiyonlarında zayıflama olur. Yorgunluk, dikkat azalması, hafıza kaybı, intikal eksikliği, uyuşukluk, uyuklama, tepkisizlik, karar yanlışlığı oluşur. Uyarıcı etkileri de vardır alkolün. Korku azalır, kendine güven artar. Aşırı hız isteği artabilir. Lütfen alkollü araç kullanmayalım.

Dikkat sigara!

Sürücü koltuğunda sigara içmek riski az da olsa tehlikelidir. Sigarayı paketten çıkartmak ve yakmak dikkati bir an da olsa akan trafikten uzaklaştırır. Bu durum özellikle yoğun kentiçi trafiğinde tehlike oluşturur. Eğer kesinlikle sigara yakacaksanız, kırmızı ışıklarda, araç tümüyle durunca gerçekleştirin bu işlemi. Sigaranın külünü, kültablasına bakmadan silkeleyin. Külünüzü kesinlikle açık camdan silkelemeye kalkışmayın. Hava akımı nedeniyle sıcak kül aracın içine yayılabilir ve gözünüze kaçabilir.
Eğer herhangi bir nedenle sigaranın ateşi üstünüze ya da koltuğa düşmüşse, onu oradan atmak için can havliyle direksiyon güvenliğini tehlikeye atmayın. Ya yanınızdakinden yardım isteyin ya da aracınızı güvenli bir biçimde yavaşlatarak sağa alın ve tümüyle durduktan sonra ateşten kurtulun. Belki gömleğiniz ya da pantolonunuz yanabilir ama, yanık bir pantolon, çarpışmış bir araçtan daha az can yakıcıdır.
Sigara izmariti ve külünü araç dışına atmak yasaklanmıştır. Çevre kirliliğine yol açan bu davranış, bir de sönmemiş sigarayla yapılırsa, yangınlara yol açabilir. Orman yangınlarının bazıları ne yazık ki bu nedenle çıkıyor. Hele akaryakıt istasyonuna girmeden önce sigaramızı mutlaka söndürelim. Söndürmeyen kişileri de uyaralım.
Daha da iyisi, gelin sürüş sırasında sigara içmeyip, bu olumsuzlukların tümünden kurtulalım.

ARACINIZ TEMİZ Mİ?

Bakım kadar periyodik temizlik de önemlidir. Camları, farları, lambaları, aynaları kirli bir araç görüş durumumuzu da olumsuz etkiler.
Araç temizliği konusunda size bir kaç önerimiz var:
*Aracınızı kendiniz yıkamak istiyorsanız gölgeye park etmenizde yarar var. Böylece, temizlik malzemeleri araç üzerinde hemen kurumaz.
*Yıkamada sabun ya da oto şampuanı kullanın. Fırça yerine de gözeneksiz sünger. Fırça ve gözenekli sünger, kum ve tozlarla dolar. Dolayısıyla aracın boyasını çizer. Paspaslar yağlanmışsa yıkayın. Islak olarak yerleştirirseniz aracın tabanında çürümeye yol açarsınız. Dış yıkamaya tavandan başlanmalıdır. Kovanın dibindeki pisliği süngere bulaştırmamak için köpükle yıkamak gerekir. Kurulama temiz bir bezle yapılmalıdır. Yıl boyunca arcınızı zaman zaman tümüyle yıkatmakta yarar vardır. Yıkama sırasında frenler ıslanacağı için tamamıyla kuruyana kadar aracı yavaş kullanmak gerekir.

ÇEVRE

Çevre konusunda duyarlı olmak gerekiyor. Aşırı yakıt tüketimine yol açabilecek her arızayı vakit geçirmeden gidermeli. Egzoz gazı hem insanları hem de doğayı etkiliyor. En çok da yaşlıları ve bebekleri...
Araca gereğinden fazla yük yüklemek, aşırı hızla sürmek, gereksiz aksesuarlar takmak (aracın üstüne bagaj bağlayıp yük almak, fazladan dış aynalar takmak, süsleyici şeyler ilave etmek, öne ve arkaya tamponların altına yere kadar sarkan panel saclar takmak gibi), sıcak havalarda camları sonuna kadar açmak, lastik havalarını kontrol etmemek, gereksiz yere aracı çalışır durumda tutmak, hem yakıt tüketimini arttırır hem de havayı kirletir.
Gereksiz yere yapılan sert frenler, ani kalkışlar, hızlı dönüşler, hem lastikleri yıpratır hem de yakıt israfına yol açar. Ayrıca, yol yüzeyinde sürtünen lastiklerden kopan parçacıklar toprağı kirletir.
Araçların bakımı tamircilerde yapılmalıdır. Akaryakıt alırken, yağ değiştirirken, bakım ve onarım yaparken yere dökülen yakıt veya motor yağı toprağı kirletecektir.
Ayrıca araç yıkarken de çevreyi kirletmemeye özen göstermeliyiz.

MÜZİK DİNLEMEYİ SEVER MİSİNİZ?

Aman ne olur yüksek sesle dinlemeyelim. Hem diğer araçların uyarı için çalacakları korna sesini duyamayız hem de dikkatimiz dağılabilir. Hele kaset değiştirme işini araçtaki diğer yolculara bırakalım. Yalnız mısınız? Radyo ne güne duruyor?...
Bir de camlarımızın ardına sızan müzik çevreyi rahatsız edebilir. Müziği kendimiz dinleyelim başka ortaklar aramayalım.

ELİMİZ KORNAYA NE ZAMAN GİTMELİ?

*Yakın ileriyi göremediğimiz kavşak, dönemeç ve tepe üstü gibi yerlere yaklaşırken, gelişimizi haber vermek için,
*Gerektiğinde karayolunu kullananları uyarmak için,
*Gündüz öndeki sürücüye geçme isteğimizi belirtmek için.
Bu durumlar dışında korna kullanılmamalıdır. Gereksiz yere kornaya basmak ya da gereğinden uzun basmak çevremizdekileri rahatsız edecektir. Geçiş üstünlüğüne sahip araçlarda bulundurulması gereken tipte korna ise takılamaz.
Korna ayarına da dikkat!

YOLCULUK

Yerleşim birimi dışında araç kullanmak, yerleşim birimi içinde araç kullanmaktan daha kolay gelebilir size. Ancak bu doğru bir kanı değildir. Yerleşim birimi içinde yeterince deneyim kazandıktan sonra yerleşim birimi dışında araç kullanılmalıdır. Uzun bir yolculuğa çıkmaya karar vermişsek, lütfen aracımızıiyi bir bakımdan geçirelim. Ayrıca, lastiklerimizin hava basınçlarını ölçelim.

Dinlenme

Unutmamamız gereken bir kural da, ticari amaçla yolcu ve yük taşıyan araç sürücülerinin karayolunda 24 saatlik bir süre içinde en fazla 9 saat araç kullanabileceğidir. İlk 5 saat sonunda ise 30 dakika dinlenmek gerekir. Bundan sonraki saatlerde yorgunluk daha da artacağı için sık sık molalar vermekte yarar vardır. Özel araç sürücüleri için bir sınırlama olmamasına karşın, onların da 2-3 saatte bir mola vermesinde yarar vardır.

Mola yalnızca bizim için değildir

Lütfen dayanıklılığımızı direksiyon başında sınamaya çalışmayalım. Bu molalar sadece bizim için değil, ısınmış lastiklerimiz için de gereklidir. Çünkü, araç hızla ve uzun kilometre yol aldığı sürece, lastik içindeki hava devamlı olarak hareket eder. Lastik gittikçe ısınır ve hava basıncı artar. Lastikler orta kısımlarından aşınmaya başlar. Tıpkı fazla şişirilmiş lastiklerde olduğu gibi...

Uykunuz gelirse

Kalan yolun kısalığı uykuyu engelleyemez. Bu nedenle uykunuz gelirse, uygun bir yerde durup, yarım saat kadar uyuyun. Uyandıktan sonra, açık havada yapacağınız basit birkaç egzersiz çok yararlıdır. Bu koşullarda yarım saatlik uykunuz, 2 saat daha araç kullanmanızı sağlayabilecektir.
Durduğunuz yerde koşullar uygunsa, 5-10 dakika toprak ya da çimde yatmanız, vücudunuzda biriken durağan elektriğin boşalmasını sağlayacaktır.
Molalar kesinlikle araç dışında geçirilmelidir.
Verilen yemek aralarında ise hafif yiyecekler yemek gerekir. Direksiyon başında ise bir şey yemek ya da içmek son derece sakıncalıdır.

HAVA KOŞULLARI ve SÜRÜCÜLÜK

YAZ:

Kış aylarının güç hava ve yol koşullarından çıkan araçların bakımı çok önemlidir. Bahar sonu-yaz başında alınması gereken önlemlerin başlıcaları şunlardır:
*Aracın alt bölümü toz ve çamurdan temizlenmelidir.
*Soğutma ve yağlama sistemi kontrol edilmeli, gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
*Soğutma sıvısındaki antifriz oranı kontrol edilmelidir.
*Klimalı araçlarda, klima gazı kontrol edilmelidir.
*Fren hidroliği değiştirilmelidir.
*Lastiklerin hava ayarları yaz ölçülerinde yapılmalıdır.
*Gerekiyorsa lastik değişimleri yapılmalıdır.
*Araç uzun süre park edilecekse güneşlik, mümkünse tente kullanılmalıdır.

Yazın araç kullanırken unutulmaması gereken bir kaç nokta:

*Camlarınızı açmak yerine havalandırmayı kullanınız. Açık camlar hem aracınızın dengesini bozacak, hem de yakıt tüketimini artıracaktır.
*Kaliteli bir güneş gözlüğü yansımaları azaltacağı gibi, gözünüzün yorulmasını da önleyecektir. Hele açık renkli gözlere sahipseniz, "gözlüksüz yola çıkmayın" deriz.
*Aşırı sıcak uykunuzu getirebilir. Bu nedenle molalara ve yiyeceklere dikkat etmenizi öneririz.

KIŞ:

Sonbaharın o güzelim günleri geride kaldı. Siz ve aracınız artık yağmur, kar, çamur, sis, rüzgar ve buzun etkisi altındasınız. Görüş mesafeniz eskiye oranla çok azaldı. Aracınızın bakım ve kontrolleri çok daha fazla önem kazandı. Bu kontrol ve önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
*Antifrizinizin donma derecesi ayarlanmalıdır.
*Termostatın durumu kontrol edilmelidir.
*Soğutma sisteminde kaçak olup olmadığı kontrol edilmelidir.
*Kalorifer sistemi gözden geçirilmelidir.
*Lastiklerin kontrolü ve hava ayarları yapılmalıdır. Kışın kullanacağınız lastiklerin diş derinliği en az 3mm. olmalıdır.
*Akümülatör kontrol edilmelidir.
*Işık sisteminin ayarları ve şiddetleri kontrol edilmelidir.
*Fren sistemi gözden geçirilmelidir.
*Aracın boyası gözden geçirilmelidir.
*Silecekler ve su püskürtme sisteminin iyi durumda olması gerekir.
*Araçta bulundurulması zorunlu olan araç ve gereçlere, patinaj zinciri ve çekme halatını eklemek gerekir.
Kış aylarında yollar kaygan ve görüş mesafesi az olduğu için hızın azaltılması gerekmektedir. Lastik değiştirmek için en uygun mevsim sonbahardır. Böylece kışa yeni lastiklerle girme şansı elde edilir.
*Islak ve kaygan yollarda hızınızı düşürün. Unutmayın ki durma mesafeniz yaz aylarına oranla daha uzundur.
*Su birikintilerinden geçerken hızınızı iyice düşürün. Saatte 40 km'nin üzerindeki hızlar, kızaklanmaya ve aracın kontrolden çıkmasına yol açabilir.
*Su birikintilerine olabildiğince tek taraflı girmemeye çalışın.
*Yağışlı havalarda erken ve yumuşak fren yapın. Daha da iyisi,sağ ayağınızı frene basmak için değil, gazdan çekmek için kullanın.Uygun vitesin size sağlayacağı kompresyon freni servis freninden daha güvenlidir.
*Karlı havalarda yola çıkmadan önce, aracınızın üzerinde biriken karı tümüyle temizleyin, yalnızca camları temizlemekle yetinmeyin.
*Gerektiğinde zincir takmaya üşenmeyin.
*Buzlanan camları temizlemek için eritici spreyler kullanın.
*Aracınızı çalıştırırken, radyatörün önüne koyacağınız bir karton ya da mukavva, aracınızın daha çabuk ısınmasını sağlayacaktır. İlk ısınmayı çok uzun tutmadan, düşük vitesle 1-2 km yol yapmak, aracınızı uygun ısıya getirecektir.
*Jigle kullanma, aracın çalışmasını çabuklaştırır.

Küçük bir hatırlatma:

Kış aylarıyla birlikte, ayağımızı sıcak tutan bot ve çizmeler ne yazık ki, güvenli ve kolay sürüş için tehlike oluşturur. Kalın ve geniş tabanlı bot ve çizmeler, hem pedalları hissetmemizi engeller, hem de bileğimizin esnekliğini azalttığından, pedal hakimiyetini güçleştirir. Tabandaki yivlere dolan kar ve çamurun pedallarda yaratacağı ıslaklık ve kir de cabası. Öyleyse ne yapmalı?
Aracınızda bulunduracağınız yumuşak, ince tabanlı bir ayakkabı tüm bu sorunlara çözüm olacaktır. Aracınıza binip inerken yalnızca 1-2 dakika alacak bu değiştirme işlemi, sürüş güçlüğü ve güvensizliğinden daha iyi değil midir?

İŞARETLEME

Bir kaza klasiği: İşaretlememe ve yanlış işaretleme

Kaza nedenleri arsında arızalı aracın taşıt yolundan çıkartılmaması, işaretlenmemesi ya da yanlış işaretlenmesi önemli bir yer tutmaktadır.
Pek çok sürücü bir dönemeçten ya da tepe üstünden sonra ansızın karşılarına çıkan arızalı bir aracın yarattığı tehlikeyi yaşamışlardır. Hiç bir işaret koymaksızın ya da taş dizerek, yola ilk yardım çantası, bidon, kriko ve benzeri şeyleri koyarak; üstüpü, eski lastik yakarak yanlış işaretleme yapan araç sahipleri, ne yazık ki ölümcül kazaların sorumlusu olmaktadırlar. Ünlü ralli sürücüsü Renç Koçibey'in de işaretlenmemiş bir araca çarparak yaşamını yitirdiğini hatırlayalım ve lütfen kurallara uygun işaretleme yapalım.
Uygun işaretleme, aracın acil uyarı ışıklarını yakarak ve aracın önüne ve arkasına, uygun yerlere reflektör konularak yapılır. Reflektörün bir kenarı 45 cm uzunluğunda eşkenar üçgen biçiminde olması ve her kenarında 5 cm'lik yansıtıcı yüzey bulunması zorunludur. Ayrıca reflektörün, rüzgar nedeniyle devrilmeyecek yapıda ayaklarının olması da kurallardandır.
Görüşü kapalı, dönemeç ve tepe üstü gibi yerlerde reflektörün araçtan en az 30 metre uzağa ve diğer sürücüler tarafından en az 150 metreden görülebilecek biçimde yerleştirilmesi zorunludur.
Tehlikeli madde taşıyan araçların bozulup yolda kalması durumunda, kesinlikle kırmızı ışıkla işaretlenmesi ve başında beklenerek gözetim altında tutulması zorunludur.

ARKA CAM GERİYİ GÖRMEK İÇİNDİR



Arka cam sürücülerin geriyi görebilmeleri içindir. Ne var ki, kimi sürücüler arka camın önünü geriyi göremeyecek tarzda kullanmaktadırlar.
Camın önündeki bölmeye giyecek, çanta, fotoğraf makinesi, yiyecek ve içecek malzemeleri koydukları gibi gereksiz aksesuarlarla da doldurmaktadırlar. Arka cama çeşitli tip ve boylarda çıkartmalar yapıştırmaktadırlar. Oysa bunların tümü yasaktır. Ve bu yasaklar, trafiğin güvenli bir biçimde yürümesi için konulmaktadır.
Arka camın önündeki bölmeye konulan sert cisimler ciddi bir tehlike kaynağıdır. Bu cisimler sert bir frende, yolcuların başlarına bir mermi hızıyla çarparak ciddi yaralanma ve kazalara yol açabilmektedirler. Lütfen biraz daha dikkat!

SAVUNUCU SÜRÜCÜLÜK

"Yalnızca kuralları bilmekle, hata yapmamakla iyi sürücü olunmaz. Eğer karşındakinin yaptığı hatayı giderebiliyorsan, o zaman iyi sürücü olursun."
1960'lı yıllarda Ankara'da taksi sürücülüğü yapan bir bayana ait bu sözler. Ve bu sözler "savunucu sürücülük" kavramının temel bir ilkesini tanımlıyor: Trafik ancak tüm öğelerinin kaçınılmaz bir uyum içinde olmasını gerektiriyor.
Yani siz hata yapmayabilirsiniz, kurallara tümüyle uyarsınız. Ancak, bir başkasının hatası yine ölümcül kazalara yol açabilir.

Öyleyse ne yapmalı?

"Hakkınızdan vazgeçebilirsiniz; aklınızdan asla!..."İşte savunucu sürücülüğün en temel ilkesi: Hoşgörü. Hata yapanları bağışlayabilirsiniz. Tabi ki aynı yanlışı yinelememesi için uyarmayı gözardı etmeden.

Sabır...

Eğer gece yarısı boş bir yolda kırmızı ışıkta durduğunuz için size korna çalan, sellektör yapan bir sürücü olursa, lütfen yeşil ışık yanana kadar hareket etmeyin ve ısrarla diğer sürücüye ışığı gösterin. Gerekirse aracınızdan inip, sabırla trafik kurallarının herkesin can ve mal güvenliği için konduğunu anımsatın ona.

İyi niyet...

İki yönlü bir yolda karşıdan gelen ve sola dönmeye çalışan bir araca yaklaşıyorsunuz. Trafiği tehlikeye düşürmemek koşuluyla, ayağınızı gaz pedalından 1-2 saniye kaldırmakla ve yol verdiğinizi gösterecek bir işaretle, diğer sürücüye dönüş şansı verebilirsiniz. Böylece hem diğer sürücüyü bir sıkıntıdan kurtarırsınız, hem de trafiğin sıkışmasını önlemiş olursunuz. Sıkışık ve çok ağır akmakta olan bir trafik ortamında park yerinden trafiğe katılmaya çalışan bir sürücüye yol vermeniz, size bir şey kaybettirmez; diğer sürücünün riske girmesini engeller.
Yakın bir gelecekte yol verdiğiniz insanların, diğer sürücülere, kim bilir belki de size yol verdiğini görmek mutluluğunu da yaşayabilirsiniz.
Savunucu sürücü, trafiğin tüm öğelerini kollayan, koruyan ve potansiyel tehlikeleri göz önünde bulunduran sürücüdür. Dolayısıyla trafiğin ögelerinden biri olan karayolu ve elemanlarını da korur. Karayollarının yapım, bakım, onarım çalışmaları, gerekli trafik işaretlemelerinin yapılması milyonlarca liraya mal olmaktadır. Yapılan çalışmalar trafikteki güvenliğimiz içindir. Ancak, kötü kullanım nedeniyle yapılan harcamalar artmaktadır.
Yol çizgileri üzerinde araç sürmek nedeniyle, çizgiler kısa sürede silinmektedir.
Trafik işaret levhaları üzerine yazı yazmak, çizmek, şekillerini bozmak, yerlerini değiştirmek, hatta ortadan kaldırmak, önlerine görülmelerini engelleyecek şeyler koymak yasaklanmıştır. Ancak ne yazık ki bunlar da yapılmaktadır.
İşte savunucu sürücülük, bütün bunları yapmamaktır. ŞEHRİNİZİ TANIYOR MUSUNUZ?

Gideceğimiz yeri iyi biliyorsak, kısa mesafeden ve fazla yakıt tüketmeden ve çevreyi daha çok kirletmeden oraya ulaşabiliriz.
Bir düşünün, gideceğiniz adresi sora sora bulmaya çalışmak, trafiği aksatacak, yanlış tarifler fazla yol kat etmenize neden olacak, yakıt tüketiminiz artacaktır. Üstelik yorulacak ve sinirleneceksiniz. İşte bu nedenle gelin siz de bir şehir planı edinin. Yolda zaman yitireceğinize şehir planı üzerinde biraz zaman yitirin. Bunu lütfen bir alışkanlığa dönüştürelim.

SİZİN BİR GÜZERGAHINIZ OLMALI



Belirli yollardan gitmek yolu tanımanızı ve olası tehlikeleri bilmenizi sağlar. Bu güzergahı seçerken trafik yoğunluğunun fazla olmamasına dikkat edin. Çünkü, yoğun trafik hem aracınızı hem de sizi yorar. Zaman kaybı, yakıt tüketimi, kazaya karışma riski yoğun olmayan trafikte daha azdır.

KARAYOLU HARİTASINI KULLANABİLMEK

Yolculuk öncesi gidilecek yer karayolları haritasından saptanmalı. Böylece varmak istediğiniz yerin kaç kilometre olduğunu bilir, hangi yolları kullanacağınıza karar verir ve hatta mola yerlerinizi bile saptayabilirsiniz.

Bütün bunlara ek olarak bir de trafik işaretlerine dikkat etmemiz gerekiyor...

Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü-Karayolu Trafik Güvenliği Eylem Planı (KATGEP) Trafik Eğitim Seti No:1

Güvenli Sürüş İpuçları

Trafik, yaya ve taşıtların yollardaki durum ve hareketleridir. Taşıt sayısının artması yoların dokusunu ve izlediği hatları değiştirdiği gibi, yerleşim merkezlerinin görünümünü ve yaşam biçimini de değiştirdi. Artan trafik yoğunluğu, güvenlik, rahatlık ve ulaşım kolaylığı sorunlarının çözümlenmesini de beraberinde getirdi. Trafik mühendisleri bu problemlerin çözümü konusunda yıllarca çaba harcadılar. Daha çok ve çok şeritli yollar inşa edildi ve daha yüksek hızlarda sürüşler için yollar yeniden biçimlendirildi. Ancak, bu yolları diğer taşıtlarla bir arada ortak kullanmak, can ve mal güvenliği açısından trafik kurallarına uymak zorunluluğu var.

Seyahat etmek, araç kullanmak çoğumuz için bir zevk. Ancak, yoğun trafiğe veya uzun yola çıkarken çoğu kez içimiz ürperiyor. Bunun nedeni, ülkemizin sürekli kanayan yarası olan trafik kazaları. Ne yazık ki sürekli olarak altyapı ve denetimlerin yetersiz olduğundan yakınırız da, kendi kural tanımazlığımız ve birbirimize saygısızlığımızdan pek söz etmeyiz. Altyapı ve denetimlerin yetersiz olması bizim kural tanımazlığımıza, hem kendi hayatımızı hem de başkalarınınkini riske atmak için bahane olmamalıdır. Kuralların bizlerin huzur ve güvenliği için olduğunu düşünmeli, küçük çıkar hesaplarıyla (biraz da uyanıklık etme hazzıyla) hareket etmekten kaçınmalıyız. Doğru davranışları pekiştirmeniz, o davranışları sürekli uygulamanızla mümkündür. Kuralları uygulamadığınız halde hiç kaza yapmamış olmanız sizin için bir övünme vesilesi olmamalıdır. Zira istatistikler kazaların çoğunluğun sürücülerin ilk (bazılarının aynı zanamda son) kazaları olduğunu göstermektedir.

Trafik sadece içerisinde akışın yönlendirildiği bir yollar sistemi değil, aynı zamanda toplumun bireylerinin bir başka biçimde etkileşimde bulunmasıdır. Birbirimize biraz daha hoşgörü ve sevgi ile yaklaşarak, mutlaka birileri tarafından denetlenmeden de kurallara uyabiliriz. Ülkemizde son yıllardaki kaza, ölüm ve hasar oranlarının azalma eğilimine girmesi de ümit verici bir gelişme. Lütfen toplumumuzun şu trafik kabusundan kurtulmasına katkıda bulunun ve stressiz bir trafiğe çıkmanın hazzına varın.

KIŞ SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ


Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyorsanız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız.

İyi bir sürüş pozisyonu elde edin. Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir.

Kontrol edin. Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin.

İniş sırasında dikkat! Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır.

Pür dikkat! Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e indirilmiştir.

Akışa uyun. Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir.

Hız limitlerine uyun. Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir.

6. vitesi kullanmayın. Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz.

Çok yaklaşmayın. Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz.

Trafiği izleyin. Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın.

Geçebilecek misiniz? Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz.

Daha sonrasını düşünün. Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın.

Sol şeritkolik olmayın. Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın.

Far yakın. Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın.

Sinyal verin. Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin.

Sola dönmek için bekleyin. Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin.

Sağa dönüş Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir.

Girişlere yardımcı olun. Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz.

Doğru zamanda fren yapın. Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar.

ABS'yi deneyin. Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABS'nin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABS'yi uyarmak üzere sert bir fren yapın.

Araç kullanırken telefonu kullanmayın. Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, "hands-off" veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır.

Gece görüşünüzü koruyun. Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın.

Uykunuzu alın. Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın.

Güvenceye alın. Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.

Yakıt tasarrufu için ipuçları
Günümüzün yüksek yakıt fiyatlarında, aracınızda ve sürüş alışkanlıklarınızda yapacağınız küçük bazı değişiklikler, yakıt ekonominizi iyileştirecektir. İşte bu değişikliklerden bazıları...



Araçla ilgili ipuçları

Lastiklerinizi uygun basınçta tutunuz ve bunu sık sık kontrol ediniz.
Ön düzen ve direksiyonunuzu uygun ayarda tutunuz.
Aracınızın imalatçısının önerdiği en düşük viskoziteli yağı kullanınız.
Motorunuzu uygun mekanik kondisyonda ve ayarlı tutunuz.
Motorunuzun hava ve yakıt filtrelerinin temiz olduğundan emin olunuz.
Frenlerinizin sürtmediğinden emin olunuz.
Gövde hasarlarını tamir ettiriniz. Hasarlı kısımlar aerodinamik direnci artırır.
Aracınız gerektirmiyorsa süper benzin kullanmayınız. Gereksiz yere fazla harcama yapmış olursunuz.

Sürüşle ilgili ipuçları

Motoru ısıtmak için fazla zaman harcamayınız. Modern motorlarda gerekli değildir.
Motorunuzu uzun süre rölantide çalıştırmayınız. Aracınızı terk ederken veya uzun süre beklemeniz gerektiğinde motorunuzu stop ediniz.
Ani ve hızlı kalkışlardan kaçınınız.
Mümkün olduğu kadar 90 km/h ve altında sürünüz.
Aerodinamik tasarımlı yeni taşıtlarla yapacağınız şehirlerarası yolculuklarda, aracınızın camlarını kapalı tutarak, gerekiyorsa klimayı çalıştırınız.
Daha eski taşıtlarla yapacağınız şehirlerarası yolculuklarda, aracınızın camlarını mümkün olduğu kadar kapalı tutarak, gerekiyorsa havalandırmayı çalıştırınız.
Sıkışan trafiği ve trafik ışıklarını sezinleyerek, yumuşak bir şekilde hızlanın veya yavaşlayınız.
Seyahatinizi dikkatlice planlayınız. Birçok yere uğramak zorunda iseniz, rotanızı aynı yerden iki kere geçmeyecek ve bir çıkışta mümkünse hepsine uğrayacak biçimde planlayınız.
Bagajınızı boşaltınız. Bagajınızda bulunan her fazlalık aracınızın ağırlığını gereksiz yere artıracaktır.
Pratik ve mümkün olduğu kadar, aynı yere giden arkadaşlarınızla birleşerek ve dönüşümlü olarak tek araç kullanınız.
Radyo trafik durumu anonslarını dinleyerek, mümkün olduğu kadar trafiğin sıkışık olduğu güzergahlardan kaçınınız.
Aracınızı, herhangi bir hız için motorun sarsıntılı ve düzensiz çalışmayacağı mümkün olan en yüksek viteste kullanınız.
Hızınızı sabit tutmaya çalışınız. Uzun düz yol kesimlerinde varsa aracın cruise (seyir) kontrol sistemini kullanınız.
Uzun Sürüşler
Tatil aylarında olduğumuz şu dönemde, uzun yolculukların tatil keyfinizi bozmaması, neş’enizi kaçırmaması için işte size bazı öneriler...

Yavaş sürün ve uzun süre araç kullanmayın
Hızlı araç kullanmayın. Panik anlarındaki sürüş kontrolü açısından, hızlı araç kullanırken, yavaş kullanıma oranla çok daha zor durumlarda kalabilirsiniz. Örneğin 108 km/h hızda aracınız her saniyede 30 m gitmektedir. Hızın frenlemedeki etkisi de çok önemlidir. 90 km/h hızda giderken yaklaşık 100 m’ de durabilien bir taşıt, 120 km/h hızda 150 m’de durabilmektedir.

Mümkünse, bir defada 250 km ‘den fazla sürmeyin. Gideceğiniz yol daha uzunsa, araya mutlaka yeterli dinlenme süreleri ekleyin.

Aracınızın ses yalıtımına önem verin
Her insanın tahammül düzeyi farklı olmakla beraber, 70 db’ nin üzerindeki ortam gürültüsü genellikle insanları yormakta ve dikkatlerini dağıtmaktadır. Bunun altındaki gürültüler ise sadece yorucu olmaktadır. 100 km/h hızla giden bir otomobil, yaklaşık 70 db düzeyinde gürültü üretmektedir. Aracınızın ses yalıtımına önem verin. Örneğin kapı lastikleri yıpranmışsa değiştirin. Aracınızın bakım ve ayarlarının yapılmış olması da taşıt titreşim ve gürültülerinin azalmasına katkıda bulunmaktadır. Gürültü skalasının logaritmik olması nedeniyle, gürültü değerindeki her azalma çok önemlidir ve örneğin 5 db daha az gürültü, çok daha fazla sessizlik demektir.

Harita ve diğer dokümanlarınızı el altında düzenli tutun
Harita ve diğer dokümanlarınızı (örneğin trafik kontrolleri ile ilgili belgelerinizi) yakınınızda ve gerektiğinde hemen ulaşabileceğiniz biçimde düzenli tutun. Bunun için, içerisinde düzenli bölümleri olan bir dosya da kullanabilir, dosyayı da kapı ceplerinde veya koltukların arasındaki boşlukta bulundurabilirsiniz.

Sakız çiğneyin
Seviyorsanız, sakız çiğneyin. Sakız çiğnemek sizi uyanık tutacaktır.

Sıkıcılıklardan kaçının
Sevdiğiniz hareketli bir şarkıyı defalarca dinlemek ruhunuzun gıdası olamaz. Hafif bir müzik ise yol gürültüsünde kaybolup gidecektir. Seyahatinizin sıkıcı ve zaman öldürücü olmaması için, banda kaydedilmiş bir kitabı veya yabancı dil kasetlerini dinleyebilirsiniz.

Market zincirlerinden alışveriş yapın
Market zincirlerinden alışveriş yaptığınızda aldatılmazsınız. Ayrıca, aldığınız malların problem çıkarması durumunda garanti kapsamında değiştirilmesi de daha kolay olacaktır.

Kırmızı Işıkta Geçme Trafik Işıkları
Trafik ışıkları, trafiğin yoğun olduğu kavşaklarda trafik akışını düzenleyen, hayatımızı kolaylaştıran ve zaman kazandıran son derece yararlı bir teknoloji ürünüdür. Işıklar yukarıdan aşağıya doğru sırasıyla kırmızı, sarı ve yeşil renklerdedir. Kırmızı ışık yolun geçişe kapalı olduğunu, kırmızı ışıktan sonraki sarı ışık yolun geçişe açılmak üzere olduğunu, yeşil ışık yolun geçişe açık olduğunu, yeşilden sonraki sarı ışık ise durmaya hazırlık aşamasını (durma çizgisini geçtiyseniz geçin, aksi halde durun) belirtir. Üzerinde oklar bulunan ışıklar, ok yönündeki hattın yeşil ise açık, kırmızı ise kapalı olduğunu belirtir. Yanıp sönen tek kırmızı ışık, kavşağa gelince durularak geçilmesi, yanıp sönen tek sarı ışık ise, kavşağa gelince yavaşlayarak dikkatlice geçilmesi gerektiğini belirtir. Sürücü sadece kendi hattını kontrol eden ışıklara bakmayı alışkanlık haline getirmelidir. Diğer hatlardaki ışıklara bakılması, dikkatin yeterince yoğun olmadığı bir anda hata yaptırabilir, kazalara yol açabilir.

Trafik ışıklarının bazıları, hangi renk ışığın ne kadar yanması gerektiğini düzenleyen bir iç zamanlayıcı ile kontrol edilirken, bazıları da bir sinyalizasyon merkezi tarafından kontrol edilmektedir.

Trafik ışıklarının yanmaması durumundaki kaosu, kaza ve kavgaların çıkmasını önlemek için, şu basit kuralların bilinmesi son derece yararlıdır. Işıkları yanmayan bir kavşağa gelindiğinde, her yönde 'DUR' işareti varmış gibi davranılmalıdır. Bu durumda, kavşağa önce giren taşıtın, iki taşıt aynı anda giriyorsa sağdaki taşıtın önceliği olduğu unutulmamalıdır.

Kırmızı Işık İhlalleri

Her gün giderek daha sık olarak karşılaştığımız bir olayı, kırmızı ışık ihlallerini dikkatinize sunmak istiyorum. Bazı sürücülerin kırmızı ışığı hiçe sayarak yolarına devam ettikleri dikkatinizden kaçmıyordur herhalde. Sarı ışık yandığında kavşağı terk etmek için hızlanarak sınırları zorlayanlar değil, kırmızı ışık yanarken geçen uyanıklardan bahsediyoruz.
Son dönemlerde artan araç sayısı ve onunla orantılı artırılamayan trafik görevlisi sayısı ve denetimler, bu türden ihlallerin giderek artmasına yol açmaktadır. Kuralı ihlal edenler, herhangi bir ceza almadıklarından, bir kaza olmadığı sürece, bunu bir kazanç gibi görmekte, kazaların birçoğunun, sürücülerin ilk ve bazen son kazaları olduğu gerçeğini görmezlikten gelmektedirler.

İhlaller neden bu kadar yaygın? Yetersiz olan denetime yakalananlar genellikle, "Işığı görmedim", "Sarı yanıyordu, tam ben geçerken kırmızıya geçti", "Biraz dalgındım, fark edemedim", "Yol çok müsaitti", türünden hilekarca mazeretler ileri sürmektedirler. Ancak, gerçek durum "Işıklarda durarak boş yere zaman ve yakıt kaybetmemeliyim. Benim zamanım yok ve onlarınkinden daha önemli" mantığı,fırsatçılık, sabırsızlık, hoşgörüsüzlük ve başkalarının haklarına saygısızlıkla açıklanabilir. Bu tür davranışta bulunan bir sürücünün, yeşil ışıkta geçerken, diğer yoldaki bir sürücünün kırmızı ışık ihlali yaparak kendisini zor durumda bıraktığını veya yan kapılardan çarptığında neler olabileceğini düşünmeleri olayın vahametini açıklar herhalde.

Bazı resmi plakalı araç, taksi ve toplu taşıma araçları sürücülerini de sanki trafik kuralları kendilerini kapsamıyormuş havasında görmekteyiz. Kuralların çoğu ile birlikte kırmızı ışığı da dikkate almamakta, Resmi araç sürücüleri "Biz resmiyiz", diğerleri de "Zor koşullarda ekmek parası için çalışıyoruz" gibi mazeretlerin arkasına sığmayacak türden ihlaller yapmaktalar. Herkesin çeşitli amaçlarla trafikte olduğunu, kurallara uymanın hepimizin ortak yararına olduğunu onların da kabullenmesi gerekiyor. Özellikle resmi araç içerisindeki genellikle yönetici kişilerin, sürücülerini bu konuda uyarmalarını bekliyoruz.

Kural ihlali yapmak istemiyor ve trafik magandalarından olmak istemiyorsanız, şunları bir deneyin lütfen. Araç kullanırken, cep ya da araç telefonunuzu kapatın, Sabahları 10 dakika kadar daha erken kalkın. Gitmek istediğiniz yere ulaşabileceğinizi tahmin ettiğiniz süreden 5...10 dakika daha erken yola çıkın. İnanıyorum ki yolda çok aceleci davranmayacak, daha dikkatli olacak, belki sizin şeridinize geçmek isteyen sürücüye dahi yol verecek, kırmızı ışıkta geçmek şöyle dursun, sarı ışıkta bile yavaşlayarak duracaksınız. Böylelikle kendinizi daha iyi hissedecek ve diğer işlerinizde de bunun olumlu etkilerini göreceksiniz. Lütfen biraz daha hoşgörü ve sevgi. Yaşamak çok güzel.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More